Many's the time I ran with you down
The rainy roads of our old town
Many the lives we lived in each day
And buried all together
Don't laugh at me
Don't look away
You'll follow me back
With the sun in your eyes
And on your own
Bedshaped on legs of stone
You'll knock on my door
And up we'll go
In white light
I don't think so
But what do I know?
What do I know?
I know
I know you think I'm holding you down
And I've fallen by the wayside now
And I don't understand the same things as you
But I do
Don't laugh at me
Don't look away
You'll follow me back
With the sun in your eyes
And on your own
Bedshaped, two legs of stone
You'll knock on my door
And up we'll go
In white light
I don't think so
But what do I know?
What do I know?
I know
And up we'll go
In white light
I don't think so
But what do I know?
What do I know?
I know
Yatalak
"Çok", seninle koştuğum zamanın miktarı
Eski kasabamızın yağmurlu yolları
"Çok", hergün yaşadığımız yaşamların sayısı
Ve beraber gömülmüş yaşamların
Gülme bana
Yüzünü çevirme benden
Beni takip edeceksin tekrar
Gözüne güneş girmiş halde
Ve tek başınayken
Bacakları taş kesilmiş bir yatalakken
Kapımı çalacaksın
Ve yukarıya doğru gideceğiz
Beyaz ışığa
Pek sanmıyorum
Ama nereden bilebilirim ki?
Nereden bilebilirim ki?
Bilirim
Bilirim ki seni yavaşlattığımı düşünüyorsun
Ve ben rafa kaldırıldım artık
Ve senin anladığın şeyi anlamıyorum ben
Ama anlıyorum
Gülme bana
Yüzünü çevirme benden
Beni takip edeceksin tekrar
Gözüne güneş girmiş halde
Ve tek başınayken
Bacakları taş kesilmiş bir yatalakken
Kapımı çalacaksın
Ve yukarıya doğru gideceğiz
Beyaz ışığa
Pek sanmıyorum
Ama nereden bilebilirim ki?
Nereden bilebilirim ki?
Bilirim
Ve yukarıya doğru gideceğiz
Beyaz ışığa
Pek sanmıyorum
Ama nereden bilebilirim ki?
Nereden bilebilirim ki?
Bilirim