I wonder how I ever made it through a day
-Merak ediyorum, bunu bir günün tamamında nasıl yaptığımı.
How did I settle for the world in shades of gray
-Nasıl kabul etmeye karar verdim, bu dünyadaki grilerin gölgelerini?
When you go in circles all the scenery looks the same
-Sn bir çembere girdiğinde, tüm manzara aynı görünür.
And you don't know why
-Ve sen neden olduğunu bilmiyorum.
And I looked into your eyes
-Ve ben senin gözlerinin içine baktım
Where the road stretched out in front of me
-Caddenin önümde fazla mesai yaptığı yere
And I realized
-Ve anladım.
I'd never lived
-Ben yaşamıyordum
Before your love
-Aşkından önce.
I'd never felt
-Hissetmiyordum
Before your touch
-Dokunuşundan önce.
And I'd never needed anyone
-Ve kimseye ihtiyaç duymadım
To make me feel alive
-Canlı olduğumu hissettirmesi için.
But then again,
-Ama yine
I wasn't really livin-Gerçekten yaşamıyordum.
I'd never lived
-Ben yaşamıyordum ki
Before your love
-Aşkından önce.
I wanted more than just an ordinary life
-Normal bir hayattan fazlasını istedim
All of my dreams, seemed like castles in the sky
-Tüm hayallerim, gökyüzüne ulaşan kalelere benziyordu.
I stand before you and my heart is in your hands
-Duruyorum, sen ve kalbim senin ellerinde olmadan önce.
And I don't know how
-Ve nasıl olduğunu bilmiyorum.
I'd survive without your kiss
-Öpücüğün olmadan yaşamazdım.
Cuz you've given me
-Çünkü onu bana verdin
A reason to exist
-Var olmak için bir sebep işte!
I'd never lived
-Ben yaşamıyordum
Before your love
-Aşkından önce.
I'd never felt
-Hissetmiyordum
Before your touch
-Dokunuşundan önce.
And I'd never needed anyone
-Ve kimseye ihtiyaç duymadım
To make me feel alive
-Canlı olduğumu hissettirmesi için.
But then again,
-Ama yine
I wasn't really livin-Gerçekten yaşamıyordum.
I'd never lived... before your love
-Ben yaşamıyordum... aşkından önce
I'd never lived... Before your love
-Yaşamıyordum... senin aşkından önce
And I don't know why
-Ve neden olduğunu bilmiyorum
Why the sun decides to shine
-Güneş neden parlamaya karar veriyor?
But you've breathed your love into me just in time
-Ama tam zamanında içimden sevgini soludun.
I'd never lived
-Ben yaşamıyordum
Before your love
-Aşkından önce.
I'd never felt
-Hissetmiyordum
Before your touch
-Dokunuşundan önce.
And I'd never needed anyone
-Ve kimseye ihtiyaç duymadım
To make me feel alive
-Canlı olduğumu hissettirmesi için.
But then again,
-Ama yine
I wasn't really livin-Gerçekten yaşamıyordum.
I'd never lived
-Ben yaşamıyordum
I'd never lived
-Yaşamıyordum
Before!...
-Önce
Your!!...
-Senin
Love!!!...
-Aşkından!