I watched you walk away
Çekip gidişini izledim
Hopeless, with nothing to say
Umutsuz, söylenecek birşey yok
I strain my eyes
Gözlerimi açık tutuyorum
Hoping to see you again
Seni tekrar görmeyi umuyorum
This is my curse (the longing)
Bu benim lanetim (özlem)
This is my curse (time)
Bu benim lanetim (zaman)
This is my curse (the yearning)
Bu benim lanetim (Hasret)
This is my curse
Bu benim lanetim
There is love burning to find you
Orada bulman için yanan bir aşk var
Will you wait for me?
Benim için bekleyecek misin?
Will you be there?
Orada olacak mısın?
Your silence haunts me
Sessizliğin beni ziyaret ediyor
But I still hunger for you
Ama ben hala seni istiyorum
This is my curse (the wanting)
Bu benim lanetim (eksik olan)
This is my curse (time)
Bu benim lanetim (zaman)
This is my curse (the needing)
Bu benim lanetim (ihtiyacım olan)
This is my curse
Bu benim lanetim
There is love burning to find you
Orada bulman için yanan bir aşk var
Will you wait for me?
Benim için bekleyecek misin?
And still I want
Ve hala istiyorum
And still I ache
Ve hala sızlıyorum
But still I wait
Ama hala bekliyorum
To see you again
Seni yeniden görmek için
Dying, inside, these walls [2x]
Bu duvarların arasında ölüyorum...
And I see your face in these tears
Ve yüzünü göz yaşları içinde görüyorum
In these tears
Bu göz yaşlarıyla
And I see your face...
Ve yüzünü görüyorum...
There is love [8x]
Orada aşk var..