I am watching the rise and fall of my salvation
Kurtuluşumun iniş ve çıkışlarını izliyorum
There's so much shit around me
Etrafımda o kadar çok boktan şey var ki
Such a lack of compassion
Bir o kadar da acımasızlık
I thought it would be fun and games(would be fun and games)
Eğlence ve oyunlar olacak sanmıştım(eğlence ve oyunlar)
Instead it's all the same(it's all the same)
Oysa ki herşey aynı(herşey aynı)
I want something to do
Yapacak birşeyler istiyorum
Need to feel the sickness in you
İçindeki hastalığı hissetmem gerek
I feel the reason as it's leaving me, no, not again
Nedenini anlıyorum beni terk ederken, hayır, tekrar olmasın
It's quite decieving as I'm feeling the flesh made me bad
Oldukça aldatıcı,beni kötüleştiren eti hissediyorken
All I wanna do is look for you
Tüm yapmak istediğim seni aramak
And when I fix, you needed to
Ve ihtiyacım olanı hallettiğimde, ihtiyacın olan
Just to get some sort of attention, attention
Sadece bir çeşit ilgi çekmek, ilgi
What does it mean to you?
Senin için ne ifade ediyor
For me it's something I just do
Benim için sadece yaptığım bir şey
I want something
Bir şey istiyorum
I need to feel the sickness in you
İçindeki hastalığı hissetemem gerek
I feel the reason as it's leaving me,no,not again
Nedenini anlıyorum beni terk ederken, hayır, tekrar olmasın
It's quite decieving as I'm feeling the flesh made me bad
Oldukça aldatıcı, beni kötüleştiren eti hissediyorken
I feel the reason as it's leaving me,no,not again
Nedenini anlıyorum beni terk ederken, hayır, tekrar olmasın
It's quite decieving as I'm feeling the flesh made me bad
Oldukça aldatıcı,beni kötüleştiren eti hissediyorken
Just made me bad
Sadece kötüleştiriyor beni