-Pull up on the party with an army
(Bir orduyla partide durumu düzelt)
-Our guns inked up like a Harley Hells Angel on the one
(Silahlarımız bi Harley'in Cehennem Meleğinki gibi boyandı)
-Like a bull in a china shop, steaming like buns
(Bir Çin dükkânında boğa gibi, çörek gibi buğulanıyoruz)
-Coming in like a wrecking ball, you gon' need a Tylenol
(Enkaz topu gibi geliyoruz, bir Tylenol'a ihtiyacın olacak.)
*Tylenol:Ağrı kesici ve ateş düşürücü*
-Luck is going all the way up
(Şans hertürlü yağıyor)
-Love is raining like paper
(Aşk kağıt gibi yağıyor)
-Rolling downtown with a couple young guys
(Bi çift genç adam gibi dolaşıyoruz)
-We got everything that we could ever want
(İsteğimiz herşeye sahibiz)
-Whole city on my back like Jordan
(Tüm şehir Ürdün gibi arkamda)
-No, money can't buy this fortune
(Yo, para bu kaderi alamaz)
-Got a squad homegrown and foreign
(Yerli ve yabancı bir ekibimiz var
-No, money can't buy this
(Yo, para bunu alamaz)
-Money can't buy this
(Para bunu alamaz)
-Bulletproof love, you know this
(kurşun geçirmez aşk, biliyosun bunu)
-Got me like a 24-karat fortress
(24 karat bi kale gibi beni aldın)
-They can keep the cash and the Porsches
(Nakit ve Porsche'leri saklyabilirler)
-Cause money can't buy this
(Çünkü para bunu alamaz
-Money can't buy this fortune
(Para bu kaderi alamaz)
-Cause money can't buy this
(Çünkü para bunu alamaz)
-Money can't buy this
(Para bunu alamaz)
-Money can't buy this fortune
(Para bu kaderi alamaz)
Fortune
(Kader)
-Diamonds are forever, but a girl's best friend
(Elmaslar sonsuzdur, ama bir kızın en iyi arkadaşıdır)
-Is a bank full of ride-or-dies stickin' 'til the end
(Sonuna kadar sokulan Sür ya da Öl'ün tamamı bi banka mı?)
-We stay mobbin' the party
(Partiye saldırıya devam ediyoruz?
-But no, we ain't the Godless
(Ama yo, Allahsız değiliz)
-We come in peace from the East Pakistan to Miami
(Doğu Pakistandan'dan Miami'ye barışa geldik)