Sometime we fall down and can't get back up
Bazen yıkılırız ve geri kalkamayız
We're hiding behind skin ,that's too tough
Dış görünüşün arkasına saklanıyoruz, bu çok zor
How come we don't say I love you enough till it's too late
Nasıl olur da çok geç oluncaya kadar'seni yeterince seviyorum'demeyiz
it's not too late
Vakit çok geç değil
Our hearts are hungry for a food that won't come
Kalplerimiz gelmeyecek olan bir gıdaya hasret
We could make a feast from these crumbs
Bu kırıntılardan bir ziyafet yapabilirdik
And we're all staring down the barrel of a gun
Ve hepimiz bir silahın namlusundan bakıyoruz
So if your life flashed before you,
Bu yüzden eğer hayatın önünden akıp giderse
what would you wish you would've done
Neyi yapmış olmayı isterdin
Yeah… we gotta start looking at the hand of the time we've been given
Evet..Verdiğimiz zamanın ibrelerine bakmaya başlamak zorundayız
(Elimizdeki vaktin değerini bilmeye başlamak zorundayız)
If this is all we got then we gotta start thinkinEğer sahip olduğumuz herşey buysa,o zaman düşünmeye başlamalıyız
If every second counts on a clock that's tickin
Eğer her saniye tik tak eden bir saatte sayı sayıyorsa
Gotta live like we're dying
Ölecekmişiz gibi yaşamak zorundayız
We only got 86 400 seconds in a day
Bir günde sadece 86400 saniyemiz var
To turn it all around or throw it all away
Herşeyi geriye döndürmek veya boşa harcamak için
We gotta tell 'em that we love 'em while we got the chance to say,
Söyleme şansımız varken,onlara kendilerini sevdiğimizi söylemeliyiz
Gotta live like we're dying
Ölecekmişiz gibi yaşamak zorundayız
And if you plane fell out of the skies
Eğer uçağın gökyüzünden düşerse
Who would you call with your last goodbye
Son vedan için kimi çağırırdın
Should be so careful who we left out of our lives
Hayatlarımızın dışında bıraktığımız kişilere çok dikkatli olmalıyız
So when we long for absolution, there'll be no one on the line
Bu yüzden,günah çıkarmak istediğimizde arayacak kimse olmayacak
Yeah… we gotta start lookin' at the hand of the time we've been given
Evet..Verdiğimiz zamanın ibrelerine bakmaya başlamak zorundayız
(Elimizdeki vaktin değerini bilmeye başlamak zorundayız)
If this all we got then we gotta start thinkin
Eğer sahip olduğumuz herşey buysa,o zaman düşünmeye başlamalıyız
If every second count on a clock that's ticking
Eğer her saniye tik tak eden bir saatte sayı sayıyorsa
Gotta live like we're dying
Ölecekmişiz gibi yaşamak zorundayız
We only got 86 400 seconds in a day
Bir günde sadece 86400 saniyemiz var
To turn it all around or throw it all away
Herşeyi geriye döndürmek veya boşa harcamak için
We gotta tell 'em that we love 'em while we got the chance to say,
Söyleme şansımız varken,onlara kendilerini sevdiğimizi söylemeliyiz
Gotta live like we're dying
Ölecekmişiz gibi yaşamak zorundayız
Like we're dying oh…
Ölecekmişiz gibi oh..
Like we're dying
Ölecekmişiz gibi
Like we're dying oh…
Ölecekmişiz gibi oh..
Like we're dying
Ölecekmişiz gibi
You never know a good thing until it's gone
Elden gidinceye kadar iyi bir şeyi asla bilmezsin
you never see a crash until its head on
Kafa kafaya gelinceye kadar bir kazayı asla görmezsin
Why do we think we're right when we're dead wrong,
Kesinlikle haksız olduğumuzda neden haklı olduğumuzu düşünürüz
You never know a good thing till it's gone
Elden gidinceye kadar iyi bir şeyi asla bilmezsin
ÇEVİREN:Ahmet KADI