anıñ tört éşi ol awıñu körüp
kéñeşçi bular erdi birle turup
iki kadın erdi küdegü iki
bular erdi üdrüm bodunda yégi
‘atîk erdi aşnu kamuğda oza
bayatka bütügli köñül til tüze
yuluğ kıldı mâlı teni cânını
yalawaç sewinçi tiledi köni
basa fârûk erdi kişi üdrümi
tili köñli bir teg bodun ködrümi
bu erdi basutçı köni dînka kök
şerî‘at yüzindin kiterdi eşük
basa ‘usmân erdi uwutluğ silig
kişide üdürmiş akı kéñ elig
fidâ kıldı barın neñin hem özin
yalawaç añar bérdi iki kızın
‘alî erdi munda basakı talu
kür ersig yüreklig meñesi tolu
akı erdi elgi yüreki tedük
biliglig sakınuk kör atı bedük
bular erdi dîn hem şerî‘at köki
bular yüdti kâfir munâfık yüki
bu tört éş maña tört tadu teg-turur
tüzülse tadu çın tiriglik bolur
meniñdin bularka üküş miñ selâm
tegürgil idim sen kesüksüz ulam
olarnı meniñdin sewindür tuçı
uluğ künde kılğıl elig tuttaçı
Try to align
Türkçe
Dört Sahâbenin Övgüsün Sözler
onun dört eşi&dostu ol sevgili görüp
danışçı bunlar idi birlikte durup
iki kaynı idi damadı iki
bunlar idi seçkin boyunda iyi
sıddîk idi önce hamından beri
tanrıya inançlı gönül dili düz
feda kıldı malı teni canını
elçi sevinci diledi ancak
sonra fâruk idi kişi seçkini
dili gönlü bir dek boyun mümtâzı
bu idi yardımcı doğru dine kök
şeriat yüzünden giderdi perdeyi
sonra osman idi edepli yumuşak huylu
kişiler içinde seçilmiş cömert açık eli
feda kıldı var neyin hem özün
elçi ona verdi iki kızın
ali idi bundan sonraki seçkin
yiğit cesur yürekli akıl dolu
cömert idi eli yüreği saf
bilgili sakınık gör adı büyük
bunlar idi din hem şeriat kökü
bunlar yüklendi kafir münafık yükü
bu dört eş&dost bana dört unsur dek durur
düzülse unsur çın dirilik olur
benden bunlara çokça bin selam
değirgil iyem sen kesiksiz hürmet kelam
onları benden sevindir dâim
ulu günde kılgil eli tutucu