Well, all the parties on the streets are talking, store front mannequins sleeping in lights.
(Pekala, sokaklardaki bütün partiler ses veriyor, dükkan önlerindeki mankenler ısıklarda uyuyor)
We used to smoke while we were jaywalking like it was your birthday every other saturday night.
(Her diğer cumartesi gecesi senin doğumgününmüş gibi umursamazca yürürken sigara içerdik)
Knew The bands so we never payed our cover.
(Müzik gruplarını bilirdik dolayısıyla kendimizinki için hiç ödeme yapmadık )
Wrote our names on the bathroom tiles.
(Banyo fayanslarına isimlerimizi yazdık)
We never dressed to impress all the others,
(Bütün diğerlerini etkilemek için giyinmedik asla)
They would let us in on a laid back kind of style.
(Rahat bir stile bürünmemize izin verdiler)
But Boy you know it`s been a while.
(Ama sevgili biliyorsun ki bir süre geçti artık)
I don`t know why you don`t take me down town like you got anywhere better to be.
(Beni neden şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum sanki olman gereken daha iyi bir yer varmış gibi)
Talk it up and give me the go round round like a good time tease.
(Rahat konuş ve beni etrafta gezdirmeye götür iyi bir zaman dalgası gibi)
I`m only counting on your cancellation,
(Ben sadece senin iptal etmeni varsayıyorum)
Then I should be countin on you at my door.
(O zaman seni benim kapımda varsaymalıyım)
Did you forget about how we went around,
(Bizim nasıl etrafta gezdiğimizi unuttun mu)
I don`t know why you don`t take me downtown anymore.
(Beni neden artık şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum)
Ohhhhhhhh anymore.
(ohhhhhhh artık)
I got some platforms sitting in the corner.
(Köşede outran bazı apartman topuk ayakkabılar aldım)
They wanna stroll on a city sidewalk.
(Onlar şehir kaldırımında gezinmek istiyor)
I got a dress that`ll show a little uhhh uh but you ain`t getting uhh ohh if you don`t come pick
me up (damn),
(Küçük bir uhh uhh gösterecek bir elbise aldım ama sen onu anlamıyorsun eğer beni gelip almazsan – kahretsin)
Show me off (wow), you might be tired but I`m not!
(Hava at bana – vav- sen yorulmuş olabilirsin ama ben değilim)
And I don`t know why you don`t take me down town like you got anywhere better to be.
(Ve Beni neden şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum sanki olman gereken daha iyi bir yer varmış gibi)
Talk it up and give me the go round round like a good time tease.
(Rahat konuş ve beni etrafta gezdirmeye götür iyi bir zaman dalgası gibi)
I`m only counting on your cancellation,
(Ben sadece senin iptal etmeni varsayıyorum)
Then I should be countin on you at my door.
(O zaman seni benim kapımda varsaymalıyım)
Did you forget about how we went around,
(Bizim nasıl etrafta gezdiğimizi unuttun mu)
I don`t know why you don`t take me downtown anymore.
(Beni neden artık şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum)
I don`t know why you don`t take me down town like you got anywhere better to be.
(Beni neden şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum sanki olman gereken daha iyi bir yer varmış gibi)
Talk it up and give me the go round round like a good time tease.
(Rahat konuş ve beni etrafta gezdirmeye götür iyi bir zaman dalgası gibi)
I`m only counting on your cancellation, then I should be countin on you at my door.
(Ben sadece senin iptal etmeni varsayıyorum, O zaman seni benim kapımda varsaymalıyım)
Did you forget about how we went around,
(Bizim nasıl etrafta gezdiğimizi unuttun mu)
I don`t know why you don`t take me downtown anymore.
(Beni neden artık şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum)
Ohhh anymore. Yeaaaaah don`t know why you don`t take me downtown,
(ooohh artık, Eveeet Beni neden artık şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum)
I don`t know why you don`t take me downtown anymore.
(Beni neden artık şehir merkezine götürmediğini bilmiyorum)
I just don`t get it
(Ben sadece onu anlamıyorum