The dark crow man sits and stares into the oblivion into cold into nothingness; it's snowing in his mind.
He's created himself in his own image. Lust held for him means naught, a knock on the door brings no smile to his cruel lips;
the welcome in a woman's eyes holds nothing for him.
Alone on his haunches the hair raises on the back of his neck. His dead eyes pierce the night.
As his gaze falls down on the city it fills him the method ascertained, conviction.
He knows what to do and moves to commit the deed.
Kara karga adamı oturur ve unutulmaya bakar, soğuğa soğukluk verir; aklında kar yağıyor.
Kendi imajında kendini yarattı. Onun için tutulan şehvet boşa gitmiş demektir, kapıyı çalmak acımasız dudaklarına gülümseme getirmez;
Bir kadının gözündeki karşılama onun için hiçbir şey yapmaz.
Yalnız başına, saçları boynunun arkasından yükseltir. Ölü gözleri geceyi deler.
Bakışları şehre düştüğünde, tespit ettiği yöntemi, mahkumiyetini doldurur.
Ne yapılacağını biliyor ve işi yapmak için harekete geçiyor.