I wore diamonds for the birth of your baby.
Bebeğinin doğumu için elmaslarımı taktım.
For the birth of your son.
Senin oğlunun doğumu için.
On the same day my husband to be
Aynı gün benim müstakbel kocam,
Packed his things to run.
Kaçmak için eşyalarını topladı.
Was bittersweet* to say the least.
Kısacası bu acıydı*
One life begins one comes undone
Bir hayat başlar, biri mahvolur
I've always been a strong woman of faith.
Ben her zaman inancı güçlü bir kadın oldum.
Strong like a tree but the unlucky one.
Bir ağaç gibi güçlü ama şanssız olan.
I'm going down, now
Şimdi dibe batıyorum
With all of my fine china and fresh linen.
Tüm porselenlerim ve temiz iç çamaşırlarımla.
All of my dresses with them tags still on them.
Fiyat etiketleri hala üzerlerinde olan elbiselerimle.
Fine china and dull silver
Porselen ve mat gümüşlerle
My white horses and my ivory almonds.
Beyaz atlarım ve fildişi bademlerimle**
I guess they really got the best of us didn't they?
Sanırım onlar gerçekten bizi bitirdiler değil mi?
They said that love was enough but it wasn't.
Aşkın yeterli olduğunu söylediler ama değildi.
The earth shattered, the sky opened
Dünya parçalandı, gökyüzü açıldı
The rain was fire but we were wooden
Yağmur ateştendi ama biz de ağaçtandık.
I wore diamonds for the day of our wedding.
Düğün günümüz için elmaslarımı taktım.
For our day in the sun.
Güneşteki günümüz için.
On the same day my mother to be said she wouldn't come.
Aynı gün müstakbel annem gelmeyeceğini söyledi.
It's always been that way with me
Benim hayatım hep böyle oldu
No time for change no time for fun.
Değişim için zaman yok, eğlence için zaman yok.
It's always been that way it seems.
Hep böyle göründüğü gibi oldu.
One love begins one comes undone
Bir aşk başlar biri mahvolur.
I'm going down, now
Şimdi dibe batıyorum
With all of my fine china and fresh linen.
Tüm porselenlerim ve temiz iç çamaşırlarımla.
All of my dresses with them tags still on them.
Fiyat etiketleri hala üzerlerinde olan elbiselerimle.
Fine china and dull silver
Porselen ve mat gümüşlerle
My white horses and my ivory almonds.
Beyaz atlarım ve fildişi bademlerimle**
I guess they really got the best of us didn't they?
Sanırım onlar gerçekten bizi bitirdiler değil mi?
They said that love was enough but it wasn't.
Aşkın yeterli olduğunu söylediler ama değildi.
The earth shattered, the sky opened
Dünya parçalandı, gökyüzü açıldı
The rain was fire but we were wooden
Yağmur ateştendi ama biz de ağaçtandık.
All of my all of my fine china
All of my all of my fine china
All of my all of my fine china
Tüm porselenlerimle tüm porselenlerimle
Blue uh, blue
Mavi ah,mavi
Fine china and fresh linen
Porselen ve temiz iç çamaşırlar
All of my dresses with them tags still on them.
Fiyat etiketleri hala üzerlerinde olan elbiselerim.
Fine china and dull silver
Porselen ve mat gümüş
My white horses and my ivory almonds.
Beyaz atlarım ve fildişi bademlerim.
I guess they really got the best of us didn't they?
Sanırım onlar gerçekten bizi bitirdiler değil mi?
They said that love was enough but it wasn't.
Aşkın yeterli olduğunu söylediler ama değildi.
The earth shattered, the sky opened
Dünya parçalandı, gökyüzü açıldı
The rain was fire but we were wooden
Yağmur ateştendi ama biz de ağaçtandık.
*bittersweet: bir şeyin hem güzel hem acı olması tam karşılığını bulamadığım için acı olarak çevirdim
**fildişi bademler: burda bahsedilen fildişi rengi badem şekil mücevherlerdir.