(I like you a lot)
(Seni çok seviyorum)
Putting on my music while I'm watching the boys
Herifleri izlerken müziğimi açıyorum
(So I do what you want)
(Ne istersen yapıyorum)
Singing soft grunge just to soak up the noise
Gürültüyü susturmak için soft grunge söylüyorum
(Blue Ribbons on ice)
(Buz içinde Blue Ribbon*Bira markası)
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorum, oyuncaklarımdan biri sadece
(Cause I like you a lot)
(Çünkü seni çok seviyorum)
No holds barred, I've been sent to destroy, yeah
Yasaklı değilim, yok etmek için gönderildim, evet
Pink flamingos always fascinated me
Pembe flamingolar her zaman ilgimi çekmiştir
I know what only the girls know
Sadece kızların bildiği şeyi biliyorum
Know what lies akin to me
Bana yakın duran yalanları biliyorum
I, I see you're going
Gittiğini görüyorum
So I play my music, watch you leave
Müziğimi açıyorum, gitmeni izliyorum
(I like you a lot)
(Seni çok seviyorum)
Putting on my music while I'm watching the boys
Herifleri izlerken müziğimi açıyorum
(So I do what you want)
(Ne istersen yapıyorum)
Singing soft grunge just to soak up the noise
Gürültüyü susturmak için soft grunge söylüyorum
(Blue Ribbons on ice)
(Buz içinde Blue Ribbon*Bira markası)
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorum, oyuncaklarımdan biri sadece
(Cause I like you a lot)
(Çünkü seni çok seviyorum)
No holds barred, I've been sent to destroy, yeah
Yasaklı değilim, yok etmek için gönderildim, evet
Velveteen and living single
Kadifeli ve yalnız yaşıyorum
It never felt that right to me
Bu kadar doğru gelmemişti hiç
I know what only the girls know
Sadece kızların bildiği şeyi biliyorum
Lies can buy eternity
Yalanlar sonsuzluğu satın alabilir
I, I see you leaving
Gittiğini görüyorum
So I push record and watch you leave
Kayda basıyorum ve gitmeni izliyorum
(I like you a lot)
(Seni çok seviyorum)
Putting on my music while I'm watching the boys
Herifleri izlerken müziğimi açıyorum
(So I do what you want)
(Ne istersen yapıyorum)
Singing soft grunge just to soak up the noise
Gürültüyü susturmak için soft grunge söylüyorum
(Blue Ribbons on ice)
(Buz içinde Blue Ribbon*Bira markası)
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorum, oyuncaklarımdan biri sadece
(Cause I like you a lot)
(Çünkü seni çok seviyorum)
No holds barred, I've been sent to destroy, yeah
Yasaklı değilim, yok etmek için gönderildim, evet
Live to love you
Seni sevmek için yaşıyorum
And I love to love you
Ve sevmek için seviyorum
And I live to love you, boy
Seni sevmek için yaşıyorum, oğlum
Live to love you
Sevmek için yaşıyorum
And I love to love you
Ve seni sevmek için seviyorum
And I live to love you, boy
Ve seni sevmek için yaşıyorum, oğlum
Nothing gold can stay
Hiçbir altın kalamaz
Like love or lemonade
Aşk ve limonata gibi
Or sun or summer days
Ya da güneşli günler gibi
It's all a game to me anyway
Bunların hepsi bana oyun gibi
(I like you a lot)
(Seni çok seviyorum)
Putting on my music while I'm watching the boys
Herifleri izlerken müziğimi açıyorum
(So I do what you want)
(Ne istersen yapıyorum)
Singing soft grunge just to soak up the noise
Gürültüyü susturmak için soft grunge söylüyorum
(Blue Ribbons on ice)
(Buz içinde Blue Ribbon*Bira markası)
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorum, oyuncaklarımdan biri sadece
(Cause I like you a lot)
(Çünkü seni çok seviyorum)
No holds barred, I've been sent to destroy, yeah
Yasaklı değilim, yok etmek için gönderildim, evet
Putting on my music while I'm watching the boys
Herifleri izlerken müziğimi açıyorum
Putting on my music while I'm watching the boys
Herifleri izlerken müziğimi açıyorum