I've been out on that open road
Bu açık yoldan çıkmıştım
You can be my full time, daddy
Benim tüm zamanım olabilirsin, babalık
White and gold
Beyaz ve altın rengi
Singing blues has been getting old
Blues söyleme devri artık geçti
You can be my full time, baby
benim tüm zamanım olabilirsin bebeğim
Hot or cold
sıcak ya da soğuk
Don't break me down
kırma üzme beni
I've been travelin' too long
uzun zamandır seyahat ediyorum
I've been trying too hard
çok çabalıyorum
With one pretty song
tatlı bir şarkıyla
I hear the birds on the summer breeze, I drive fast
yaz esintilerinde kuşların sesini duyuyorum, hızlı sürüyorum
I am alone in the night
Gecede tamamen yalnızım
Been tryin' hard not to get into trouble, but I
bir belaya karışmamak için çabalıyorum fakat
I've got a war in my mind
zihnimde bir savaş var
So, I just ride
o yüzden, sadece sürüyorum
Just ride, I just ride, I just ride
sadece sürüyorum, sürüyorum, sürüyorum
Dying young and I'm playing hard
Genç ölüyorum ve zoru oynuyorum
That's the way my father made his life an art
bu babamın hayatı bir sanata çevirmesi gibi
Drink all day and we talk 'til dark
tüm gün içiyoruz ve karanlığa kadar konuşuyoruz
That's the way the road doves do it, ride 'til dark.
yol güvercinlerinin yaptığı gibi, karanlığa kadar sürüyoruz
Don't leave me now
şimdi bırakma beni
Don't say good bye
veda etme
Don't turn around
arkanı dönme
Leave me high and dry
sarhoş ve susuz bırak beni
I hear the birds on the summer breeze, I drive fast
yaz esintilerinde kuşların sesini duyuyorum, hızlı sürüyorum
I am alone in the night
gece yalnızım
Been tryin' hard not to get into trouble, but I
bir belaya karışmamak için çabalıyorum fakat
I've got a war in my mind
zihnimde bir savaş var
So, I just ride
o yüzden, sadece sürüyorum
Just ride, I just ride, I just ride
sadece sürüyorum, sürüyorum, sürüyorum
I'm tired of feeling like I'm f-ck-n crazy
lanet olası bir deliymişim gibi hissetmekten bıktım
I'm tired of driving 'till I see stars in my eyes
gözlerimde yıldızları görene kadar sürmekten bıktım
I look up to hear myself saying,
kendimi şunları söylerken buluyorum;
Baby, too much I strive, I just ride
bebeğim, çok çabalıyorum, sadece sürüyorum
I hear the birds on the summer breeze, I drive fast
yaz esintilerinde kuşların sesini duyuyorum, hızlı sürüyorum
I am alone in the night
gece yalnızım
Been tryin' hard not to get into trouble, but I
bir belaya karışmamak için çabalıyorum fakat
I've got a war in my mind
zihnimde bir savaş var
So, I just ride
o yüzden, sadece sürüyorum
Just ride, I just ride, I just ride
sadece sürüyorum, sürüyorum, sürüyorum