I remember the rain on the roof that morning
-O sabah çatıda yağmuru hatırlıyorum
And all the things that I wanted to say
-Ve söylemek istediğim tüm o şeyleri
The angry words that came from nowhere
-Boşluktan gelen öfkeli sözcükleri
Without warning
-Uyarmadan
That stole the moment and sent me away
-O anı çalan ve beni uzaklara gönderen
And you standing there at the doorway crying
-Ve kapı eşiğinde ağlayarak oturan sen
And me wondering if Id ever be back
-Ve geri döner miyim diyen ben
I said I didnt come here to leave you
-Söyledim,buraya seni terketmek için gelmedim
I didnt come here to lose
-Seni kaybetmek için gelmedim
I didnt come here believing I would ever be away
-Senden uzaklaşacağıma inanarak gelmedim
I didnt come here to find out
-Bunları öğrenmek için gelmedim
Theres a weakness in my faith
-İnancımda zayıflık var
I was brought here by the power of love
-Buraya aşkın gücüyle geldim
Love by grace
-Aşkın erdemiyle
And I remember the road just went on forever
-Ve hatırlıyorum sonsuza kadar giden yolu
Just couldnt seem to turn that car around
-Sadece dönebilir gibi gözükmüyor araç çevresinde
till in the distance like a long lost treasure
-mesafeye kadar kayıp bir hazine gibi
A phone booth that just could not be found
-Henüz bulunamayan bir telefon klübesi
And you standing there at the doorway waiting
-Ve sen orada duruyorsun kapı eşiğinde bekleyerek
And the moment when we laid back down
-Ve geri döndüğümüz an
That was just a moment in time
-Bu sadece bir andı
And one well never forget
-Asla unutmayacağımız
One we can leave behind
-Arkasına saklanabileceğimiz
cause when there was doubt
-bir şüphe olduğunda
Youll remember I said