I woke up and he was screaming.
Uyandım ve o çığlık atıyordu
I'd left him dreaming.
Onu rüya görürken bıraktım
I roll over and shake him tightly, and whisper
Çevirdim ve onu sıkıca sarstım ve fısıldadım
"If they want you, then they're gonna have to fight me,"
Eğer onlar seni istiyorsa,o zaman benimle savaşmak zorunda kalacaklar
(Oh, fight me)
Oh savaş benimle
I woke up on a bench on Shepherd's Bush Green
Shepherd's Bush Green bankında uyandım
Oh a candle at my chest, and a hand on his knee.
Göğsümde bir mumla, ve onun dizinde bir el ile
I got up it was dark there's no-one in this park at this hour,
Kalktım karanlıktı, bu parkta bu saatte kimse yok
How do I keep finding myself here?
Kendimi nasıl burada buldum
Oh, fight me.
Savaş benimle
If I look back and he is screaming,
Eğer arkaya bakarsam, ve o çığlık atıyor
I'd left him dreaming, the dangers fade,
Onu rüya görürken bıraktım, tehlike soluyor
I'll run back and shake him tightly
Geri koşacağım ve onu sıkıca sarsacağım
And scream "if they want him, then they're gonna have to fight me!" (Oh, fight me).
Ve çığlık atacağım, Eğer onlar seni istiyorsa,o zaman benimle savaşmak zorunda kalacaklar
I woke up on a bench on Shepherd's Bush Green
Shepherd's Bush Green bankında uyandım
Oh a candle at my chest, and a hand on his knee.
Göğsümde bir mumla, ve onun dizinde bir el ile
I'll roll over and hold him tightly, and scream
Çevireceğim ve onu sıkıca tutup bağıracağım
"If you want him, well you're gonna have to fight me!" (Oh, fight me).
Eğer onu istiyorsan, benimle savaşmak zorunda kalacaksın
Don't; fight me.
Benimle savaşma