Up in bed, all alone
Wondering where you've been
Ten past three
I know the club closed at two A.M
I've already been through about seven scenarios 'bout what it was that changed your mind
Knowing very well that you told me you'd come home, and it happens every time
Yatakta uyanığım, yapayalnız
Nerede kaldığını merak ediyorum
Üçü on geçiyor
Kulübün 2'de kapandığını biliyorum
Fikrini değiştirenin ne olduğunu hakkında şimdiden yedi senaryo düşündüm
Eve geleceğini söylediğini çok iyi hatırlıyorum, ve bunu her zaman yapıyorsun
Wish I had no expectations
I wish that I could get it through your head
With no confrontation
I really wish we could talk about it instead
All these tears that I cry while I'm turned to the side
And you're in the same fucking bed
Wish I had no expectations
But I expect, you expect, we expect
Keşke hiç bir beklentim olmasaydı
Keşke aklını okuyabilseydim
Çatışma olmadan
Kenara itilirken akıttığım tüm bu gözyaşları yerine
Oturup konuşabilmeyi isterdim
Ve sen aynı lanet olası yataktasın
Keşke hiç bir beklentim olmasaydı
Ama bekliyorum,bekliyorsun,bekliyoruz
No, I don't mean to pry
I don't need no play by play (nah)
All I need from your side is for you to communicate
Respect for my time, respect for my space, respect for my energy
‘Cause I've been waiting here all night for you to warm me up
And you haven't once thought of me
Hayır, burnumu sokmak istemiyorum
Oyun oynamaya vaktim yok
İhtiyacım olan tek şey seninle iletişim kurmak
Zamanıma saygı duy, alanıma saygı duy, enerjime saygı duy
Çünkü beni heyecanlandırman için tüm gecedir burada bekliyorum
Ama sen bir kez bile beni düşünmedin
Wish I had no expectations
I really wish that I could get it through your head
With no confrontation
I really wish we could talk about it instead
All these tears that I cry while I'm turned to the side
And you're in the same fucking bed
Wish I had no expectations
But I expect, you expect, we expect
Keşke hiç bir beklentim olmasaydı
Keşke aklını okuyabilseydim
Çatışma olmadan
Kenara itilirken akıttığım tüm bu gözyaşları yerine
Oturup konuşabilmeyi isterdim
Ve sen aynı lanet olası yataktasın
Keşke hiç bir beklentim olmasaydı
Ama bekliyorum,bekliyorsun,bekliyoruz
Oh, I wish I had no expectations
I wish I could get through your head
With no confrontation (confrontations)
I really wish we could talk about it instead (instead)
All these tears that I cry while I'm turned to the side
And you're in the same fucking bed
Wish I had no expectations (no)
But I expect, you expect, we expect
Keşke hiç bir beklentim olmasaydı
Keşke aklını okuyabilseydim
Çatışma olmadan
Kenara itilirken akıttığım tüm bu gözyaşları yerine
Oturup konuşabilmeyi isterdim
Ve sen aynı lanet olası yataktasın
Keşke hiç bir beklentim olmasaydı
Ama bekliyorum,bekliyorsun,bekliyoruz