i was only looking for a shortcut home
ben sadece eve giden kestirme bir yol arıyordum
but it's complicated
ama bu karışık
so complicated
çok karışık
somewhere in this city is a road i know
bu şehirdeki bir yer tanıdığım bir yol
where we could make it
ona ulaşabildiğimiz yer
but maybe there's no making it now
ama belki şimdi ona ulaşılamıyor
too long we've been denying
çok uzun zamandır inkar ediyoruz
now we're both tired of trying
şimdi ikimiz de denemekten yorulduk
we hit a wall and we can't get over it
bir duvara çarptık ve bunu atlatamıyoruz
nothing to relive
yeniden yaşanacak bir şey yok
it's water under the bridge
köprünün altından çok sular aktı
you said it, i get it
bunu sen dedin, anlıyorum
i guess it is what it is
sanırım bu neyse o
i was only trying to bury the pain
ben sadece acıyı gömmeye çalışıyordum
but i made you cry and i can't stop the crying
ama seni ağlattım ve ağlamanı durduramıyorum
was only trying to save me
sadece beni kurtarmaya çalışıyordun
but i lost you again
ama seni yine kaybettim
now there's only lying
şimdi sadece yalan var
wish i could say it's only me
keşke sorunun sadece ben olduğumu söyleyebilsem
too long we've been denying
çok uzun zamandır inkar ediyoruz
now we're both tired of trying
şimdi ikimiz de denemekten yorulduk
we hit a wall and we can't get over it
bir duvara çarptık ve bunu atlatamıyoruz
nothing to relive
yeniden yaşanacak bir şey yok
it's water under the bridge
köprünün altından çok sular aktı
you said it, i get it
bunu sen dedin, anlıyorum
i guess it is what it is
sanırım bu neyse o
here it comes ready or not
işte geliyor hazır olsan da olmasan da
we both found out it's not how we thought
ikimiz de anladık bu düşündüğümüz gibi değil
that it would be, how it would be
olacağını düşündüğümüz, olacağını düşündüğümüz gibi değil
if the time could turn us around
eğer zaman bizi geri döndürebilseydi
what once was lost may be found
bir zamanlar kaybolan şey bulunabilirdi
for you and me, for you and me
senin ve benim için, senin ve benim için
too long we've been denying
çok uzun zamandır inkar ediyoruz
now we're both tired of trying
şimdi ikimiz de denemekten yorulduk
we hit a wall and we can't get over it
bir duvara çarptık ve bunu atlatamıyoruz
nothing to relive
yeniden yaşanacak bir şey yok
it's water under the bridge
köprünün altından çok sular aktı
you said it, i get it
bunu sen dedin, anlıyorum
i guess it is what it is
sanırım bu neyse o
i was only looking for a shortcut home
ben sadece eve giden kestirme bir yol arıyordum
but it's complicated
ama bu karışık
so complicated
çok karışık