I walked across an empty land
I knew the pathway like the back of my hand
I felt the earth beneath my feet
Sat by the river and it made me complete
Oh simple thing where have you gone
I'm getting tired and I need someone to rely on
I came across a fallen tree
I felt the branches of it looking at me
Is this the place we used to love?
Is this the place that I've been dreaming of?
Oh simple thing where have you gone
I'm getting old and I need something to rely on
And if you have a minute why don't we go
Talk about it somewhere only we know?
This could be the end of everything
So why don't we go
Somewhere only we know?
Somewhere only we know?
Oh simple thing where have you gone
I'm getting old and I need someone to rely on
So tell me when you're gonna let me in
I'm getting tired and I need somewhere to begin
And if you have a minute why don't we go
Talk about it somewhere only we know?
Cause this could be the end of everything
So why don't we go
Somewhere only we know?
Somewhere only we know?
Sadece Bizim Bildiğimiz Bir Yer
Boş bir arazi üzerinde yürüdüm.
Patikayı acumun içi gibi biliyordum.
Dünyayı ayaklarımın altında hissettim.
Nehrin kenarında oturdum.
Ve tamamladı bu beni...
Ah, basit şey, nerelere gittin sen?
Gittikçe yaşlanıyorum.
Ve ihtiyacım var güvenebilecek birisine...
Devrilmiş bir ağaca rastladım:
Dallarının bana baktığını hissettim.
Burası mı bizim eskiden sevdiğimiz yer?
Burası mı hayalini kurup durduğum yer?
Ah, basit şey, nerelere gittin sen?
Gittikçe yaşlanıyorum.
Ve ihtiyacım var güvenebilecek bir şeylere...
Eğer biraz vaktin varsa, neden gidip:
Sadece bizim bildiğimiz bir yerde konuşmuyoruz ki?
Çünkü bu her şeyin sonu olabilir.
Bu yüzden neden gitmiyoruz:
Sadece bizim bildiğimiz bir yere?
Sadece bizim bildiğimiz bir yere?
Ah, basit şey, nerelere gittin sen?
Gittikçe yaşlanıyorum.
Ve ihtiyacım var güvenebilecek bir şeylere...
Bu yüzden söyle bana:
Ne zaman alacaksın beni içeriye? *
Gittikçe yoruluyorum.
Ve başlamak için ihtiyacım var bir yerlere...
Eğer biraz vaktin varsa, neden gidip:
Sadece bizim bildiğimiz bir yerde konuşmuyoruz ki?
Çünkü bu her şeyin sonu olabilir.
Bu yüzden neden gitmiyoruz:
Sadece bizim bildiğimiz bir yere?
Sadece bizim bildiğimiz bir yere?