A single moment was enough to create this
(Tek bir an bunu yapmaya yeterdi)
A retinal distraction when a scatter of light
(Bir göz boyama... bir ışık hüzmesi
Hits and forms an image
(vurur ve bir görüntü oluşturur)
Perfection is the harshest term
(Kusursuzluk en hafif ifade..)
The shade of your eyes is a curse, it's a curse
(Bakışlarının gölgesi bir lanet, tam bir lanet)
Don't look at me
(Bana doğru bakma)
Don't look at me
(Bana doğru bakma)
It hurts
(Acıtıyor)
The neurons have fired
(Nöronlar ateşlendi)
A torrential surge through the optic nerve
(Optik sinirlerden akıp giden bir dalga gibi)
I can't find the words
(Tarif edemiyorum)
The warmth of a body in an empty bed
(Bir bedenin sıcaklığı... boş bir yatakta ki)
When only the scent is left, only dissent is left
(Geriye sadece kokusu kaldığında,ayrılık kaldığında)
It's too late for rational sense, the neurons have fired
(Akılcı düşünmek için çok geç, nöronlar ateşlendi.)
A single moment was enough to create this
(Tek bir an bunu yapmaya yeterdi)
A retinal distraction when a scatter of light
(Bir göz boyama... bir ışık hüzmesi
Hits and forms an image
(göz odağına vurur ve bir görüntü oluşturur)
Perfection is the harshest term
(Kusursuzluk en hafif ifade..)
The shade of your eyes is a curse, it's a curse
(Bakışlarının gölgesi bir lanet, tam bir lanet
Don't look at me
(Bana doğru bakma)
Don't look at me
(Bana doğru bakma)
It hurts
(Acıtıyor)