Today, we stood on the wall,
Bugün, duvarın üstunde durduk.
We laughed at the sun, we laughed at the guns,
Güneşe gülümsedik, silahlara gülümsedik,
We laughed at it all.
Hepsine gülümsedik,
And when they, they told us to go,
Ve onlar bize gitmemiz gerektiğini söyledikleri zaman,
We paid them no mind, like every other time.
Onlara kulak asmadık, her zamanki gibi.
But little did we know...
Ama ne kadar az biliyorduk...
Today, I look for a sign,
Bugün, bir işaret arıyorum.
With flames in my hands.
Ellerimde alevlerle.
A line in the sand,
Kumda bir çizgi,
Between yours and mine.
Senin olanla benim olan arasında.
And it came, like fire from below,
Ve o geldi altımızdan, ateş gibi.
Your greed led the call,
Senin hırsınla başladı
My flag had to fall,
Benim bayrağım düşmek zorundaydı.
But little did you know...
Ama ne kadar az biliyordun...
Another day, your truth will come.
Başka bir gün, senin gerçeğin gelecek.
You're gonna pay for what you,pay for what you've done.
Yaptığın şeyi, yaptığın her şeyi ödeyeceksin.
You'll get what's yours,
Hakettiğini alacaksın
And face your fraud.
ve yüzleşeceksin yalanlarınla.
You're gonna give me back what's mine, give me back what's mine!
Vereceksin bana benim olanı, benim olanı!
I ain't never been a coward.
Ben hiçbir zaman korkak olmadım.
I ain't never seen blood.
Hiç kan görmedim.
You had sold me an ocean,
Sen bana bir okyanus satmıştın.
And I was lost in the flood.
Ben ise selde kayboldum.
We were counting on a leader,
Bir lidere güveniyorduk,
We were driven by need.
İhtiyaçla hareket ediyorduk.
Couldn't take temptation.
Şeytana uymadık.
And we were blinded by greed.
ve hırsla kör olduk.
You were steady as a sniper,
Sen bir keskin nişancı gibi sakindin,
We were waiting on a wire.
Biz ise ipin üstunde bekliyorduk.
So we never saw it coming,
Olacakları göremedik,
When you ran from the fire.
Sen alevlerden kaçarken.
You can try intimidation,
Korkutmayı deneyebilirsin,
Or you can try to ignore.
Veya görmezden gelmeyi.
But when the time comes calling,
Fakat zamanı geldiği zaman,
Yeah! You are gonna get yours!
Yeah! Hakettiğini alacaksın!
Another day, your truth will come.
Başka bir gün, senin gerçeğin gelecek.
You're gonna pay for what you,pay for what you've done.
Yaptığın şeyi, yaptığın her şeyi ödeyeceksin.
You'll get what's yours,
Hakettiğini alacaksın
And face your fraud.
ve yüzleşeceksin yalanlarınla.
You're gonna give me back what's mine, give me back what's mine!
Vereceksin bana benim olanı, benim olanı!
And so today, your truth has come,
Ve bugün senin gerçeğin geldi.
You're gonna pay for what you,pay for what you've done.
Yaptığın şeyi, yaptığın her seyi ödeyeceksin.
You'll get what's yours,
Hakettiğini alacaksın,
You're out of time.
Zamanın tükendi.
You're gonna give me back what's mine, give me back what's mine!
Vereceksin bana benim olanı, benim olanı!
Give me, give me back what's mine!
Ver,ver! Benim olanı ver!
What's mine, give me, give me back what's mine!
Benim olanı, ver, bana benim olanı ver.
What's mine,
Benim olanı,
What's mine!
Benim olanı!
Give me back what's mine!
Bana benim olanı ver!
Today, we stood on the wall,
Bugün, duvarın üstunde durduk.
We laughed at the sun, we laughed at the guns,
Güneşe gülümsedik, silahlara gülümsedik,
We laughed at it all.
Hepsine gülümsedik,
And when they, they told us to go,
Ve onlar bize gitmemiz gerektiğini söyledikleri zaman,
We paid them no mind, like every other time.
Onlara kulak asmadık, her zamanki gibi.
But little did we know...
Ama ne kadar az biliyorduk...