Take me down to the river-bend.
Beni nehrin kıvrımına götür.
Take me down to the fighting end.
Beni kavganın bittiği yere götür.
Wash the poison from off my skin.
Vücudumdaki zehri yıka.
Show me how to be whole again.
Tekrar nasıl bütün olucağımı göster.
Fly me up on a silver wing.
Gümüş bir kanatla uçur beni.
Past the black where the sirens sing.
Sirenlerin çaldığı geçmişi geç.
Warm me up in the nova's glow.
Novanın(yıldız) parıltısında ısıt beni.
And drop me down to the drain below.
ve beni aşagıdaki kanala damlat.
Cause I'm only a crack in this Castle of Glass.
Çünkü ben sadece bu cam kaledeki bir çatlagım.
Hardly anything left for you to see.
Senin görmen için nerdeyse hicbirşey kalmamış.
For you to see.
Senin görmen için..
Bring me home in a blinding dream.
Karışık bir rüyada beni evime götür.
Through the secrets that I have seen.
Gördüğüm sırlar boyunca.
Wash the sorrow from off my skin
Üzüntüyü yıka derimden.
and show me how to be whole again.
Bana nasıl tekrar bütün olucağımı göster.
Cause I'm only a crack in this Castle of Glass.
Çünkü ben sadece bu cam kaledeki bir çatlagım.
Hardly anything left for you to see.
Senin görmen için nerdeyse hicbirşey kalmamış.
For you to see.
Senin görmen için..
Cause I'm only a crack in this Castle of Glass.
Çünkü ben sadece bu cam kaledeki bir çatlagım.
Hardly anything left for you to see.
Senin görmen için nerdeyse hicbirşey kalmamış.
For you to see.
Senin görmen için..