Linkin Park - Fighting Myself

Now sometimes these thoughts in my head speak so loud
Every little thing that I think about
Just builds on top of the pain and doubt
Even though I wanna just let it out
I try to act like I don't mind it, try to keep my mouth so quiet
But sittin' there in my silence just seems to amplify it
When I thought that keepin' this inside would make it better (ti stnaw eno oN)
I never thought that I would end up ruining it forever (siht ot neppah reven ll'tI)
But every time I think I got everything put back together (ti stnaw eno oN)
I end up making more regrets, making more regrets

Şimdi bazen kafamdaki bu düşünceler çok yüksek sesle konuşuyor
Düşündüğüm her küçük şey
Sadece acı ve şüphe üzerine kurulu
Sadece bırakmak istesem bile
Umursamıyormuş gibi davranmaya çalışıyorum, ağzımı çok sessiz tutmaya çalışıyorum
Ama orada sessizliğimde oturmak onu güçlendiriyor gibi görünüyor
Bunu içeride tutmanın daha iyi olacağını düşündüğümde (ti stnaw eno on on)
Onu sonsuza dek mahvedeceğimi hiç düşünmemiştim (siht ot neppah reven ll'tI)
Ama ne zaman her şeyi bir araya getirdiğimi düşünsem (ti stnaw eno oN)
Sonunda daha çok pişmanlık duyuyorum, daha çok pişmanlık duyuyorum

Falling from grace, I watch it all come apart
Knowing I could've changed it all from the start
Fighting myself, I always lose
Fighting myself, I always lose

Gözden düşüyorum, her şeyin dağılmasını izliyorum
Başından beri her şeyi değiştirebileceğimi bilerek
Kendimle savaşırken, her zaman kaybederim
Kendimle savaşırken, her zaman kaybederim

I didn't want you to think I'm worn out so easily (ti stnaw eno oN)
I wish I'd held it in so you never knew what built up inside of me (siht ot neppah reven ll'tI)
Now I don't know how it overflows, spill out unwillingly (ti stnaw eno oN)
But now everything that I learned to hate came out for you to see
I don't want you to promise you can change everything and make it better (ti stnaw eno oN)
‘Cause you can bet I'm gonna end up ruining it forever (siht ot neppah reven ll'tI)
And every time you think you got everything put back together (ti stnaw eno oN)
I end up making more regrets, making more regrets

Bu kadar çabuk tükendiğimi düşünmeni istemedim (ti stnaw eno oN)
Keşke onu içimde tutsaydım da içimde neler biriktiğini asla bilemeseydin (siht ot neppah reven ll'tI)
Şimdi nasıl taşar, istemeden dökülür bilmiyorum (ti stnaw eno oN) Ama şimdi nefret etmeyi öğrendiğim her şey senin görmen için ortaya çıktı
Her şeyi değiştirebileceğine ve daha iyi hale getirebileceğine söz vermeni istemiyorum (ti stnaw eno oN)
Çünkü sonsuza kadar mahvedeceğime bahse girebilirsin (siht ot neppah reven ll'tI)
Ve her şeyi yeniden bir araya getirdiğini düşündüğünde (ti stnaw eno on on)
Sonunda daha çok pişmanlık duyuyorum, daha çok pişmanlık duyuyorum

Falling from grace, I watch it all come apart
Knowing I could've changed it all from the start
Fighting myself, I always lose
Fighting myself, I always lose
Falling from grace, I watch it all come apart
Knowing I could've changed it all from the start
Fighting myself, I always lose
Fighting myself, I always lose

Gözden düşüyorum, her şeyin dağılmasını izliyorum
Başından beri her şeyi değiştirebileceğimi bilerek
Kendimle savaşırken, her zaman kaybederim
Kendimle savaşırken, her zaman kaybederim
Gözden düşüyorum, her şeyin dağılmasını izliyorum
Başından beri her şeyi değiştirebileceğimi bilerek
Kendimle savaşırken, her zaman kaybederim
Kendimle savaşırken, her zaman kaybederim

I can't run with this weight on my back
I can't see 'cause I'm focused on the past
I can't breathe, I need to break free
From the anger that is constantly inside me
I can't run with this weight on my back
I can't see 'cause I'm focused on the past
I can't breathe, I need to break free
From the anger that is constantly inside of me

Sırtımdaki bu ağırlıkla koşamam
Göremiyorum çünkü geçmişe odaklandım
Nefes alamıyorum, kurtulmam gerek
Sürekli içimde olan öfkeden
Sırtımdaki bu ağırlıkla koşamam

Sırtımdaki bu ağırlıkla koşamam
Göremiyorum çünkü geçmişe odaklandım
Nefes alamıyorum, kurtulmam gerek
Sürekli içimde olan öfkeden