Un osito de peluche de Taiwan
Bir peluş ayı, ta Tavyan'dan
*****************
Dentro de tus ojos veo un lago
donde un hada se desnuda
para que la adore el Sol.
La melancolía de la tarde
me ha ganado el corazón,
y se nubla de dudas…
*****************
Gözlerinin içinde bir göl gördüm,
kıyısında da soyunan bir peri,
güneş ona tapsın diye.
Bu melankolik öğle vakti,
ele geçirdi kalbimi,
ve kuşkularla kaplandı.
*****************
Son esos momentos
en que uno se pone a reflexionar
y alumbra una tormenta…
Todo es tan tranquilo
que el silencio anuncia el ruido
de la calma que antecede al huracán.
*****************
İşte bu zamanlarda biri başlar düşünmeye,
bir fırtına parlar,
her şey sakindir, sessizlik ilan eder gürültüyü,
fırtına öncesi sessizlik gibi.
*****************
De repente no puedo respirar,
necesito un poco de libertad,
que te alejes por un tiempo de mi lado,
que me dejes en paz.
*****************
Nefes alamadım bir anda,
biraz özgürlüğe ihtiyacım var,
bir süre uzaklaş benden,
rahat bırak beni.
*****************
Siempre fue mi manera de ser,
no me trates de comprender,
no hay nada que se pueda hacer,
soy un poco paranoico lo siento.
*****************
Böyle var olmuşumdur her zaman,
beni anlamaya çalışma,
yapacak bir şey yok,
biraz paranoyaklık var elbet, kusura bakma.
*****************
Al ratito ya te empiezo a extrañar
me preocupa que te pueda perder,
necesito que te acerques a mi,
para sentir el calor de tu cuerpo.
*****************
İşte hemen özlemeye başladım seni,
seni kaybedeceğim diye içime bir kurt düştü,
yakınımda olmana ihtiyacım var,
bedeninin sıcaklığını hissetmem için.
*****************
Un osito de peluche de Taiwán,
una cáscara de nuez en el Mar,
Suavecito como alfombra de piel,
Delicioso como el dulce de leche.
*****************
Bir peluş oyuncak, ta Tavyan'dan,
bir midye kabuğu denizde,
bir halı kadar yumuşak,
ve bir süt tatlısı* kadar tatlı.
*****************
Dentro de mi lecho,
duerme un ángel que suspira boquiabierto
entre nubes de algodón.
Junto con la luz de la mañana,
se despierta la razón
y amanece la duda.
*****************
Yatağımda bir melek uyuyor iç çekerek,
pamuktan bulutların arasında,
sabahın ilk ışıklarıyla ortaya çıkıyor sebep,
ve kuşku batıyor.
*****************
Son esos momentos
en que uno se pone a reflexionar
y alumbra una tormenta…
Todo es tan tranquilo
que el silencio anuncia el ruido
de la calma que antecede al huracán.
*****************
Bu melankolik öğle vakti,
ele geçirdi kalbimi,
ve kuşkularla kaplandı.
İşte bu zamanlarda biri başlar düşünmeye,
bir fırtına parlar,
her şey sakindir, sessizlik ilan eder gürültüyü,
fırtına öncesi sessizlik gibi.
*****************
De repente no puedo respirar,
necesito un poco de libertad,
que te alejes por un tiempo de mi lado,
que me dejes en paz.
*****************
Nefes alamadım bir anda,
biraz özgürlüğe ihtiyacım var,
bir süre uzaklaş benden,
rahat bırak beni.
*****************
Siempre fue mi manera de ser,
no me trates de comprender,
no hay nada que se pueda hacer,
soy un poco paranoico lo siento.
*****************
Böyle var olmuşumdur her zaman,
beni anlamaya çalışma,
yapacak bir şey yok,
biraz paranoyaklık var elbet, kusura bakma.
*****************
Al ratito ya te empiezo a extrañar
me preocupa que te pueda perder,
necesito que te acerques a mi,
para sentir el calor de tu cuerpo.
*****************
İşte hemen özlemeye başladım seni,
seni kaybedeceğim diye içime bir kurt düştü,
yakınımda olmana ihtiyacım var,
bedeninin sıcaklığını hissetmem için.
*****************
Un osito de peluche de Taiwán,
una cáscara de nuez en el Mar,
suavecito como alfombra de piel,
delicioso como el dulce de leche.
*****************
Bir peluş oyuncak, ta Tavyan'dan,
bir midye kabuğu denizde,
bir halı kadar yumuşak,
ve bir süt tatlısı* kadar tatlı.