Portekizce
Te vivo
Quando me sinto só
Te faço mais presente
Eu fecho os meus olhos
E enxergo a gente
Em questão de segundos
Vou pra outro mundo
Outra constelação
Não dá para explicar
Ao ver você chegando
Qual a sensação
A gente não precisa tá colado pra tá junto
Nossos corpos se conversam por horas e horas
Sem palavras tão dizendo a todo instante um pro outro
O quanto se adoram
Eu não preciso te olhar
Pra te ter em meu mundo
Porque aonde quer que eu vá
Você está em tudo
Tudo, tudo que eu preciso
Te vivo
İngilizce
I live you
When I feel alone,
kendimi yalnız hissettiğimde
I let your presence be more intense
senin varlığın daha da yoğunlaşıyor
I shut my eyes closed
gözlerime kapanmalarını emrediyorum
And see us
ve ikimizi görüyorum 'biziIn just a couple of seconds,
sen ve ben bir çift olarak sadece saniyeler içinde
I'm transported into another world
başka bir dünyaya taşınıyoruz
Into another constellation
başka bir takım yıldızına
I can't explain
bunu açıklamak çok zor açıklayamıyorum
What kind of sensation is that
bunun nasıl bir his olduğunu açıklayamıyorum
When I see you
seni gördüğüm zaman..
Come near me
yakınıma gel, yanıma
We don't need to be side by side in order to be together
birlikte olmamız için biz olabilmemiz için yan yana olmamıza ihtiyacımız yok
Our bodies talk to each other for hours on end
vücutlarımız bunca mesafeden saatlerce sonuna kadar konuşabiliyorlar
Without words, they all the time are speaking
evet kelimeler olmadan sürekli konuşuyorlar
How much they adore one another
Birbirlerine delicesine bağlanıyorlar
I don't need to see you
seni görmeme gerek yok
So as to have you in my world
sen zaten benim dünyamdasın en güzel yerdesin
Because no matter where I go,
işte bu yüzden nereye gidersem gideyim önemli değil
You are present in everything
sen her şeysin herşeyimsin
In everything, everything I need, oh
Her yerde her zaman
I live you
Ben seni yaşıyorum...
"pofuduk adamdan tatlı kıza.."