You look like you just lost your dearest friend.
En sevgili arkadaşını kaybetmiş gibisin
Played a round of a sisterly game called 'pretend”.
Rol Yap' denen kız kardeşli bir çember oyunu oynadım
The dice landed on feelings not returned,
Zar, geri dönüşü olmayan yere düştü
I was a fool I didn't learn.
Bir aptaldım, öğrenmedim
Close to the fire felt the burn.
Ateşe yakınlaşmak yanmış hissettirdi
This is a tale ‘bout loyalty to me.
Bu benim için sadakat hakkında bir hikaye
A friendship's end, of course, amicably.
Bir arkadaşlığın bitişi, tabi ki, dostça
I must apologize for my cold goodbye,
Soğuk vedam için özür dilemek zorundayım
This is my life, the reason why,
Bu benim hayatım, nedeni
You're not allowed here back inside.
İçeri buraya geri dönmen yasak
I remember when I first laid eyes on you.
Gözlerimi ilk sana koyuşumu hatırlıyorum
I thought here's one that understands my truth.
Sandım ki, gerçeğimi anlayan tek kişi işte
You seemed as openly-closed as myself,
Kendim kadar açık kapalı göründün
I felt intrigued I felt unwell,
İyi çekmiş hissettim, rahatsız hissettim
I had no choice I had to tell.
Tercihim yoktu, söylemek zorundaydım
But once entrusted with my biggest fears
Ama bir zamanlar en büyük korkularımı emanet ettim
I've questioned where I've had you through the years.
Yıllar botunca sana nerede sahip olduğumu sorguladım
You kept a portion of my heart to sell
Satmak için kalbimin bir kısmını sakladın
You did not treat it very well
Ona iyi davranmadın
Although I begged you not to tell.
Söylememen için sana yalvarmış olmama rağmen
You're all telling stories,
Hepiniz hikayeler anlatıyorsunuz
You're all telling lies,
Hepiniz yalanlar söylüyorsunuz
How come you're so blurry?
Nasıl bu kadar bulanıklaştınız
You're all in disguise.
Hepiniz maske içindesiniz
There are some people you'll know all your life.
Hayatını bilecek bazı insanlar var
A constant group that leave you feeling safe.
Sürekli bir grup seni güvende hissettirerek bırakır
But I have learned that some are there to change you,
Ama öğrendim, bazıları seni değiştirmek için oradalar
Leave you wiser, rearranged but then are better left estranged.
Seni bilge bırakıyor, yeniden düzenlenmiş ama o zaman uzlaşılmış kalması daha iyi
I heard you met him out the other night.
Diğer gece onunla buluştuğunu duydum
And drunkenly expressed with all your might.
Ve bütün gücünle, sarhoş bir halde ifade ettin
That you still miss our friendship but abstain from taking action,
Hala arkadaşlığımızı özlediğini ama harekete geçmekten çekindiğini
Still the same, I don't miss fractions, can't complain.
Hala aynı, o zamanları özlemiyorum, şikayet edemem
You're all telling stories,
Hepiniz hikayeler anlatıyorsunuz
You're all telling lies,
Hepiniz yalanlar söylüyorsunuz
How come you're so blurry?
Nasıl bu kadar bulanıklaştınız
You're all in disguise.
Hepiniz maske içindesiniz