I'm so tired of learning to talk
-Öğrenmekten yoruldum konuşmak için.
Building fences on the wall
-Duvara siperler yapıyorum
In this state, I shall not remain
-Bu durumda, geri kalmamalıyım.
I don't want to go, but if I die young
-Gitmek istemiyorum, ama eğer erken ölürsem
Fill my empty room with the sun
-Boş odamı güneşle doldur!
Fill my empty room with the sun
-Boş odamı güneşle doldur!
This doesn't matter like it did before
-Önemi yok, daha önce yapılmış gibi
This doesn't matter much anymore
-Fazla önemi yok artık.
Change my mind or help me to try
-Fikrimi değiştir ya da denememe yardım et.
I'm afraid and I'm not satisfied
-Korkuyorum ve memnun değilim.
In this state I shall not remain
-Bu durumda, durmamalıyım
I don't want to go, but if I die young
-Gitmek istemiyorum, ama eğer erken ölürsem
Fill my empty room with the sun
-Boş odamı güneşle doldur!
Fill my empty room with the sun
-Boş odamı güneşle doldur!
This doesn't matter like it did before
-Önemi yok, daha önce yapılmış gibi
This doesn't matter much anymore
-Fazla önemi yok artık.
This doesn't matter like it did before
-Önemi yok, daha önce yapılmış gibi
This doesn't matter much anymore
-Çok da önemi yok artık.
Daylight is not the same
-Gün ışığı aynı değil
When your stabbing at the stars
-Sen yıldızlarda hançerlenirken
In your eyes, and bleeding
-Gözlerinde, ve kanarken
Is what you see
-Gördüğün şeyi...
This doesn't matter like it did before
-Önemi yok, daha önce yapılmış gibi
This doesn't matter much anymore
-Fazla önemi yok artık.
This doesn't matter like it did before
-Önemi yok, daha önce yapılmış gibi
This doesn't matter much anymore
-Çok da önemi yok artık.
This doesn't matter much anymore
-Artık çok da önemli değil!