Sunday morning rain is falling
~Pazar sabahı yağmur yağıyor
Steal some covers share some skin
~Birkaç battaniye çal birkaç tulum paylaş
Clouds are shrouding us in moments unforgettable
~Bulutlar bizi örtüyor unutulmayan anlarda
You twist to fit the mold that I am in
~İçinde olduğum kalıba sığmak için bükülüyorsun
But things just get so crazy living life gets hard to do
~Ama nesneler çok çılgınlaşıyor hayatı yaşamak zorlaşıyor
And I would gladly hit the road get up and go
~Memnuniyetle yola koyulurdum, kalkar giderdim
If I knew that someday it would lead me back to you
~Eğer o yolun bir gün yine sana çıkacağını bilseydim
That someday it would lead me back to you
~O yolun bir gün yine sana çıkacağını
That may be all I need
~Belki bütün ihtiyaç duyduğum
In darkness she is all I see
~Karanlıkta görebildiğim tek o
Come and rest your bones with me
~Gel ve benimle birlikte kemiklerini dinlendir
Driving slow on Sunday morning
~Pazar sabahı yavaşça araba sürüyorum
And I never want to leave
~Ve hiç ayrılmak istemiyorum
Fingers trace your every outline
~Parmaklar senin tüm hatlarını ortaya çıkartıyor
Paint a picture with my hands
~Ellerimle bir resim yap
Back and forth we sway like branches in a storm
~Geriye ve ileriye sallanıyoruz, fırtınadaki dallar gibi
Change the weather still together when it ends
~Havayı değiştir, bittiğinde halen birlikte olağız
That may be all I need
~Belki bütün ihtiyaç duyduğum bu
In darkness she is all I see
~Karanlıkta görebildiğim tek o
Come and rest your bones with me
~Gel ve benimle birlikte kemiklerini dinlendir
Driving slow on Sunday morning
~Pazar sabahı yavaşça araba sürüyorum
And I never want to leave
~Ve hiç ayrılmak istemiyorum
But things just get so crazy living life gets hard to do
~Ama nesneler çok çılgınlaşıyor hayatı yaşamak zorlaşıyor
Sunday morning rain is falling and I'm calling out to you
~Pazar sabahı yağmur yağıyor ve ben sana sesleniyorum
Singing someday it'll bring me back to you
~Şarkı söylemek bir gün beni sana getirecek
Find a way to bring myself home to you
~Bir yol bul, kendimi evden sana getirmek için
And you may not know
~Ve bilmeyebilirsin
That may be all I need
~Bütün ihtiyaç duyduğum bu olabilir
In darkness she is all I see
~Karanlıkta görebildiğim tek o
Come and rest your bones with me
~Gel ve benimle birlikte kemiklerini dinlendir
Driving slow
~Yavaşça sürerek