Cделай потише музыку немного....
Даа, это всё она, онааа...
Знаешь...
Знаешь она была словно из рая,
Свободная, словно птица, пархает,
Вся неземная, похожа на ветер,
Такая-же азарная, застенчивая, но приветливая.
Немножко гордая, как огонь.
Понимаешь...
Как погода в Париже-
Никогда не угадаешь.
Молчиливая, вся говорит танцем.
Очарует улыбкой и мягким румянцем.
Так молода душой, словно за спиной ранец.
Любит воздух урбана(городской воздух),
Любит, но не чтит глянец ...
A Глаза..
Глаза как сиреневые облака,
Как вишня по весне хрупка.
..И после этого ты спросишь, что я в ней нашёл?
А тебе нравится звук старых магнитол?..
Как ласкает уши этот треск и лёгкии шум,
Как этот саксофон разрушает твой разум.
..Таких людей видно сразу....
Для них важнее блеск души, а не яркость стразов.
Она одна такая, понимаешь, приятель?
Словно мираж, словно обман.
Я знаю, ты понимаешь меня,приятель.
Я знаю... сделай музыку погромче.... давай помолчим...
***
Şu müziğin sesini kıssana...
Evet, hep o... o...
Biliyor musun...
Biliyor musun, sanki cennetten çıkmış gibiydi,
Özgür, kuş misali, süzülürdü,
Semavi...esen yel gibi,
Öylesine yaramaz, utangaç, ama güleryüzlü.
Birazcık kibirli, ateş gibi.
Anlıyor musun...
Paris'in havaları gibi-
Hiç tahmin edemezdin.
Suskun, dans eder gibi konuşurdu.
Gülümsemesi baş döndürür, yanaklar al al.
Ruhu genç, çantası sırtında.
Şehrin rüzgarlarını severdi.
Hoşuna gider ama kaptırmazdı kendini parlaklığa...
Ya gözleri...
Gözleri leylaki bulutlar gibiydi,
Baharda vişne misali, kırılgan.
...Şimdi de bana, onda ne bulduğumu mu soruyorsun?
O eski teybin sesi hoşuna mı gidiyor?
O zırıltının sesi, hafiften gürültü, kulaklarına iyi mi geliyor?
Nasıl da kafa ütülüyor şu saksafon.
...O tarz insanlar hemen farkedilir...
Onlar için ruh aydınlığı en önemlisidir, kristal taşların parlaklığı değil.
O, bir taneydi, anlıyor musun ahbap?
Serap gibi, yalan gibi.
Biliyorum , beni anlıyorsun dostum.
Biliyorum...aç şu müziğin sesini...susalım hadi...