There's something that I want to say
Söylemek istediğim bir şey var
But I feel like I don't know how
Ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum gibi hissediyorum
Still I just can't hold it one more day
ama onu bir gün daha içimde tutamıyorum
So I think I'll let it out
Bu yüzden sanırım onu dışarı atacağım
(No mistake)
(hata değil)
You're on my mind more than I may show (No mistake)
Belli ettiğimden daha fazla aklımdasın (bu hata değil)
You're in my heart more than you may know
Bilebileceğinden daha fazla kalbimdesin
And the last thing that I want
Ve istediğim son şey
Is for you to fall apart
Senin parçalanman
The future will get clearer
Gelecek netleşecek
I want you to remember
Hatırlamanı istiyorum
Each tear
Her gözyaşında
there's a lesson (there's a lesson)
bir ders vardır (bir ders vardır)
Make you wiser than before (wiser)
Seni gittikçe daha akıllı yapar (aklıllı)
Makes you stronger than you know (stronger)
Bildiğinden daha güçlü (güçlü)
Each tear (each tear)
Her gözyaşı (her gözyaşı)
Brings you closer to your dreams
Seni rüyalarına yaklaştırır
No mistake, no heartbreak
Ne hata-lar, ne kalp kırıkması
Can take away what you're meant to be
Olman gerektiğinden seni uzaklaştıramaz
We can't change the things that we've done
Yaptığımız şeyleri değiştiremeyiz
That's in the past
Onlar geçmişte kaldı
But fighting won't get us anywhere
Ama kavga etmek bizi bir yere götürmez
So if you want, here's my hand
Öyleyse eğer istiyorsan, işte elim burada
(No mistake)
(hata değil)
Every night there is one thing I do (No mistake)
Her gece yaptığım bir şey var (hata değil)
I bow my head and pray for you (Pray for you)
başımı eğiyor ve senin için dua ediyorum (senin için dua ediyorum)
And the last thing that I want
Ve istediğim son şey
Is for you to fall apart
Senin üzülmen
The future will get clearer
Gelecek netleşecek
I want you to remember
Hatırlamanı istiyorum
Each tear
Her gözyaşında
there's a lesson (there's a lesson)
bir ders vardır (bir ders vardır)
Make you wiser than before (wiser)
Seni gittikçe daha akıllı yapar (aklıllı)
Makes you stronger than you know (stronger)
Bildiğinden daha güçlü (güçlü)
Each tear (each tear)
Her gözyaşı (her gözyaşı)
Brings you closer to your dreams
Seni rüyalarına yaklaştırır
No mistake, no heartbreak
Ne hata-lar, ne kalp kırılması
Can take away what you're meant to be
Olman gerektiğinden seni uzaklaştıramaz
You're much more than a struggle that you go through
İçine girdiğin bu müdadeleden çok daha güçlüsün
You're not defined by your pain so let it go
Acınla özdeşleşme bırak gitsin
You' re not a victim
Sen bir kurban değilsin
you're more like a winner
sen daha çok bir kazanansın
And you're not a defeat
Ve sen bir yenilgi değilsin
you're more like a queen
sen daha çok bir kraliçesin
Each tear
Her gözyaşında
there's a lesson (there's a lesson)
bir ders vardır (bir ders vardır)
Make you wiser than before (wiser)
Seni gittikçe daha akıllı yapar (aklıllı)
Makes you stronger than you know (stronger)
Bildiğinden daha güçlü (güçlü)
Each tear (each tear)
Her gözyaşı (her gözyaşı)
Brings you closer to your dreams
Seni rüyalarına yaklaştırır
No mistake, no heartbreak
Ne hata-lar, ne kalp kırılması
Can take away what you're meant to be
Olman gerektiğinden seni uzaklaştıramaz
Each tear (each tear)
Her gözyaşı (her gözyaşı)
there's a lesson (there's a lesson)
bir derstir (bir derstir)
Makes you wiser than before (wiser)
Seni daha deneyimli yapar (deneyimli)
Makes you stronger than you know
Seni sandığından daha güçlü yapar
Each tear (Make you so much stronger)
(her gözyaşı) Seni daha güçlü yapar
Brings you closer to your dreams
Seni rüyalarına yaklaştırır
No mistake, no heartbreak
Ne hata-lar, ne kalp kırılması
Can take away what you're meant to be
Olman gerektiğinden seni uzaklaştıramaz
No no we can't be held down
Hayır hayır baskı altında tutulamayız
No no oh no I, I, I, can't held down
Hayır hayır hayır ben, ben, baskı altında tutulamam
You you you can't be held down
Sen sen sen baskı altında tutulamazsın
We we we can't be held down
Biz biz biz baskı altında tutulamayız
Love
Sevgi
It makes you so much stronger (stronger)
Seni daha güçlü yapar (güçlü)
It makes you so much wiser (wiser)
Seni daha akıllı yapar (akıllı)
Each tear (in each tear)
Her gözyaşı (her göyaşı)
And you're so close to your dreams and
Ve hayallerine çok yakınsın ve
No mistake, no heartbreak can take away what you're meant to be.
Ne hata-lar, ne kalp kırılması olman gerektiğinden seni uzaklaştıramaz