Megadeth - Death From Within

The heat is raging from the rising fires of war
Savaşın yükselen ateşlerinden dolayı ısı şiddetini artırıyor
Embers of avarice soon begin to soar
Para hırsının közleri yakında uçmaya başlar
Vengeance breeding greater vengeance, two eyes for one eye
İntikam daha büyük intikamı doğurur, bir göz için iki göz
Crowning burning hatred that's lying deep inside
Derinlerde yatan nefret ışıldayarak yanıyor

A token gift, destroyers deep within its hold
Sahte bir hediye, yok ediciler onların derinlerde tuttuklarına vardılar
Revenge of patient men is sweet and best served cold
Sabırlı adamın intikamı tatlı ve buz gibidir
The enemy inside the belly of the beast
Düşmanlar canavarın karnının içinde
A mighty Trojan horse, tonight the sentries sleep
Muazzam bir Truva atı, bu gece nöbetçiler uyuyor

On the march... No place to run
Uygun adımlarlar... Kaçacak bir yer yok
Time has come... No where to hide
Zamanı geldi... Saklanacak bir yer yok
The moon is red... No one is safe
Ay kırmızı... Hiç kimse güvende değil
From spilling blood... no living thing survives
Akan kanlardan dolayı... hiçbir canlı hayatta değil

Here they fight... regretting nothing
Burada savaşıyorlar... hiçbir şeyin pişmanlığı olmadan
Here you die... the walls are caving in
Burada ölüyorlar... duvarlar yıkılıyor
Nothing left... a lethal encounter
Geriye hiçbir şey kalmıyor... öldüren bir karşılaşma
Its judgment time... when death comes from within
Yargılanma zamanı... ölüm içeriye geldiğinde..
Warning signs ignored, they have all but been denied
Uyarı işaretleri önemsenmedi, hepsi duydu ancak reddettiler
Prophets and messengers, mocked and vilified
Peygamberler ve mesajları, alay edildi ve kötülendi
Final destination lying deep inside their court
Son hedef onların mahkemelerinin derinliklerinde yatıyor
Their first line of defense soon became their last resort
Onların ilk savunma çizgisi son çare haline geldi

Hardened deceivers entered through their open gates
Duygusuz savaşçılar kapılardan içeriye giriyorlar
Silent trained assassins, lying still, in wait
Sessiz suikastçiler eğitimli, hala yatıp bekliyorlar

On the march... No place to run
Uygun adımlarlar... Kaçacak bir yer yok
Time has come... No where to hide
Zamanı geldi... Saklanacak bir yer yok
The moon is red... No one is safe
Ay kırmızı... Hiç kimse güvende değil
From spilling blood... no living thing survives
Akan kanlardan dolayı... hiçbir canlı hayatta değil

Here they fight... regretting nothing
Burada savaşıyorlar... hiçbir şeyin pişmanlığı olmadan
Here you die... the walls are caving in
Burada ölüyorlar... duvarlar yıkılıyor
Nothing left... a lethal encounter
Geriye hiçbir şey kalmıyor... öldüren bir karşılaşma
Its judgment time... when death comes from within
Yargılanma zamanı... ölüm içeriye geldiğinde..

Death from within...
İçeriden ölüm...