Lost inside the system, locked away without a key
Sistem içinde kaybolmuş, bir anahtar olmadan kilitlenmiş
No one will ever miss a menace to society
Kimse toplum için bir tehdidi özlemeyecek
A gross lack of potential, bad decisions made in spite
Gerilimin bariz eksikliği, kin içinde verilen kötü kararlar
A touchy hairpin trigger and such a wasted life
Keskin hassas bir tetik, boşa geçen bir ömür gibi
Trying to break the mold of a broken family
Çökmüş bir ailenin yapısını kırmaya çalışıyor
Fight against your failure, and living on his knees
Başarısızlığına karşı savaş, ve dizlerinin üzerinde yaşa
Guilty of a crime of nonconformity
Uygunsuz bir cinayetin suçlusu
A hanging judge and jury handing down the penalty
Askıda bir yargıç ve jüri cezayı onaylıyor
A lethal injection, now they watch the body jerk
Öldürücü bir enjeksiyon, şimdi vücudunun titreyişini izle
Exterminate the problem, except it didn't work
Sorunu yok et, işe yaramayanın dışında..
No vital sign of life, they declared it wasn't there
Yaşamsal bir iz yok, öldüğünü ilan ettiler
Coroner never checked, because he didn't fucking care
Koroner damar kontrol edilmedi, çünkü onun umurunda değil
Passing off the body, they all believe he died
Vücudu geçiştirdiler, herkes onun öldüğüne inandı
Starting up the hearse, now for a final drive
Cenaze arabası çalıştırıldı, şimdi son bir sürüş...
Like whistling past a graveyard, when walking by at night
Uğuldayan eski bir mezarlık, gece yürüyüş yaparken
It's a fatal illusion to think that evil never dies
Kötülüğün öldüğünü düşünmek için ölümcül bir yanılsama
In a darkened mortuary, reeking of formaldehyde
Karanlık bir morg, formaldehit kokuyordu
Aroused from deadly slumber, something opened up his eyes
Ölümcül uykusundan uyandırıldı, bir şeyler onun gözlerini açtı
Spilling all their blood was a promise that he'd keep
Onların tüm kanlarını dökmeye devam edeceğini veren bir sözdü
Hate so strong revived him from a deep necrotic sleep
Çok güçlü bir nefret onu derin bir nekrotik uykudan uyandırdı
Clawing away the casket lid until his fingers bleed
Parmakları kanayana kadar tabutun kapağını tırmaladı
He grabbed a knife and set out on a vivisection spree
Bir bıçak yakaladı ve çılgın bir ameliyata girişti
A butcher, hell bent, massacring each one with his blade
Bir kasap, kararlı, kılıcıyla her birini doğradı
From the first one to the last, he dispatched them to the grave
İlk baştan sona kadar, onları mezara geri gönderdi
It's a fatal illusion...
Bu ölümcül bir yanılsama
Evil never dies
Kötülük asla ölmez
It never dies
O asla ölmez...