It's time to take your last walk in this world
Bu dünyada son yürüyüşünü almanın vakti geldi
Before your journey begins underground
Yeraltındaki seyahatin başlamadan önce
But not before we torment you
Ama sana eziyet etmeden önce değil
From your cell straight to hell
Senin hücrenden doğruca cehenneme
The shortest order in between
En kısa emir arasında
Begging for mercy, you're all alone
Merhamet için yalvar,yapayalnızsın
Unable to handle the pressure
Bu baskıya dayanabilmen imkansız
Before this mortification
Bu utançta önce
Now let the torture begin!
Haydi işkence başlasın şimdi!
[Chorus](Nakarat)
Death from the Head Crusher
Head Crusher'dan ölüm
Head Crusher!
Death from the Head Crusher
Head Crusher'dan ölüm
The Horrific torture device
Dehşete düşüren işkence aleti
For those who fail interrogation
Sorgularken başarısız olanlar için
The most painful technique ever known
En acı veren teknik daima biliniyor
People thirst for the worst
İnsanlar en kötüsü için aşırı istekli
Disgust that's integration
Bu sorgulama iğrençç
Breathing, Broken, in bloody wreck
Soluyor,bozulmuş,kanlı enkazda
Adding insult to injury
Mağdura hakareti ekleme
Heed the cast but it's much too late
Oynayanlara aldırma ama artık çok geç
Now let the torture begin!
Haydi işkence başlasın şimdi!
[Chorus](Nakarat)
On your knees prisoners take your position
Dizlerindeki tutuklu pozisyonunu aldı
Place your chin foward into the restraint
Baskının içindeki çenene yerleştir
Your head slowly caves in from the compression
Basınçtaki kafan yavaşça oyuluyor
You'll fade to the blackout from the infernal pain
İğrenç yarandan dolayı bayılmakta başarısız olacaksın
Twisting, jerking the shiest move
Döndür,çok utangaç hareketini çekiver
Your teeth are breaking loose
Dişin kopuyor
Crushed and splintering into your mouth
Ağzının içi ezilmiş ve parçalara ayrılmış
Winding down, cutting through
Dinlen,güçlüklerin üstesinden gel
Like broken glass being chewed
Kırılmış bardak gibi çiğnendi
Your fragmented skull and shatttering bones
Kırılmış kafatasın ve parçalanmış kemiklerin
There's nothing you can do!
Yapabileceğin bir şey yok!