Such a pretty face, radiant
Böyle güzel bir yüz, ışık saçan
I saw you, across the room
Odanın karşısında,seni gördüm
I knew I had to have you
Sana sahip olduğumu biliyordum.
Thus started the chase
Böylece kovalamaca başladı
I knew I would do anything to take
Almak için herşeyi yapacağımı, biliyordum
Your hand and make you mine
Elini(almak) ve benim olman için
But I learned long ago
Ama ben uzun zaman önce öğrendim
If you love someone you have to let it go
Birini seviyorsan, gitmesine izin vermek zorundasın.
The hardest part of letting go
Gitmesine izin vermek en zor kısmı
Is saying goodbye
Güle güle diyerek
Goodbye, goodbye
güle güle.. güle güle..
Fettered away in a makeshift cell
Uzakta, derme çatma bir hücrede zincirlenmek
Beneath the venomous moonlight
Zehirli ay ışığı altında
I unleash my plan to watch you fail
Başarısız planımı izlemek için
The one I held so high
Çok yükseğe çıkıyorum
Go to sleep my love
Uyu benim aşkım
Taste my sweet revenge on your lips
Dudaklarında benim tatlı intikamım
Its sealed with a kiss
Bir öpücükle mühürlenmiş
[Solo - Chris]
I return to the masquerade ball
Ben topu geri gönderiyorum(sahte tavır takınarak)
And leave the long figure weeping
Uzunca ağlayarak veda ediyorum.
Stone by stone, immured in the wall
Forever left in safekeeping
Sonsuza dek sol tarafımda korunacaksın
Go to sleep my love
Uyu benim aşkım
Taste my sweet revenge on your lips
Dudaklarında benim tatlı intikamım
Its sealed with a kiss
Bir öpücükle mühürlenmiş
But I learned long ago
Ama ben uzun zaman önce öğrendim
If you love someone you have to let it go
Birini seviyorsan, gitmesine izin vermek zorundasın.
Let it go, let it go
İzin vermek, izin vermek
The hardest part of letting go
Gitmesine izin vermek en zor kısmı
Is saying goodbye
Güle güle diyerek
Goodbye, goodbye
Güle güle, güle güle...