It was just another day
Sadece bir başka gündü
It was just another fight
Sadece bir başka kavgaydı
It was words strung into sentences
Sözcükler cümlelere dizilmişti
It was doomed to not be right
Haklı olmamak için kaderine terkedilmişti
There is something wrong with me
Benimle yanlış giden birşey var
There is something wrong with you
Seninle yanlış giden birşey var
There is nothing left of us
Bizden hiçbir şey kalmadı
There is one thing I can do
Yapabileceğim birşey var
Lying on your bed
Yatağında yalan söylemek
Examining my head
Aklımı sorgulamak
This is the part of me that hates
Bu benim nefret eden yanım
Payback are a bitch
acısını çıkarmak berbattır
I throw the switch
Değiştirmeyi attım
Someone an electric chair awaits
Birisi bir elektrik sandalyesinde bekler
Hey ! This was my life
Hey ! Bu benim hayatımdı
Hey ! This was my fate
Hey ! Bu benim kaderimdi
This was the wrong thing to do
Bu yapmak için yanlış olan şeydi
This was the wrong one to be doing
Yapıyor olmanın bir yanlışıydı
This was the road to destiny
Bu kadere olan yoldu
This was the road to my ruin
Bu benim yıkılışıma olan yoldu
Now there's motives for the suspect
Şimdi şüphelenmek için nedenler var
Now there's nothing left to say
Şimdi söyleyecek hiç birşey kalmadı
Now there's method to the madness
Şimdi deliliğe yöntemler var
Now there's society to pay
Şimdi ödemek için toplum var
[Chorus]
[Nakarat]
In our life there's if
Hayatımızda eğerler
In our beliefs there's lie
İnançlarımızda yalan
In our business there's sin
İşimizde günah
In our bodies there's die
Vücutlarımızda ölüm var
This was my life
Bu benim hayatımdı
This was my fate
Bu benim kaderimdi.