Born to push you around
Seni ayağında yeldirmek için doğmuş
Better just stay down
Sadece otursan iyi olur
You pull away,
Sen çeker gidersin
He hits the flesh,
O etine vurur
You hit the ground
Sende yere vurusun
Mouth's so full of lies
Ağzı yalanlarla dopdolu
Tend to black your eyes
Gözünü karartmaya hazır
Just keep them closed,
Keep praying,
Just keep waiting
Sadece kapat gözlerini
Dua et
Sadece bekle
[Nakarat]
Waiting for the one
Birini bekliyor
The day that never comes
Hiç gelmeyecek olan gün
When you stand up and feel the warmth...
Ayağa kalktığnda ve sıcaklığı hissettiğinde...
But the sunshine never comes
Ama günışığı gelmez
No, the sunshine never comes
Yok,günışığı gelmez
Push you cross that line
Seni çapraz çizgiye iter
Just stay down this time
Sadece çömel bu sefer
Hide in yourself,
Kendini sakla
Crawl in yourself,
Yavaş yavaş yürü
You'll have your time
Zamanın olacak
God, I'll make them pay
Tamrım,onların payını vereceğim
Take it back one day
Onu birgün geri getir bana
I'll end this day,
O gün biteceğim
I'll splatter color on this grey
Bu grinin üzerine renkleri püskürteceğim
[Nakarat]
Love is a four letter word
Aşk dört harfli bir kelimedir
And never spoken here
Ve burada hiç konuşulmaz
Love is a four letter word
Aşk dört harfli bir kelimedir
Here in this prison
Burada,buradaki hapishanede
I suffer this no longer
Artık bundan acı cekmiyorum
I put it into
İçime attım
This I swear!
Yeminim budur!
This I swear!
Yeminim budur!
The sun will shine
Güneş parlayacak
This I swear!
Yeminim budur
This I swear!
Yeminim budur!
This I swear!
Yeminim budur!