The great truth is there isn't one
And it only gets worse since that conclusion
The irony of being an extension to nothing
And the force of inertia is now a vital factor
Büyük gerçek, aslında büyük bir gerçeğin olmadığıdır
Ve bu yargıdan sonra her şey yalnızca daha kötüye gidiyor.
Hiçbir şeyin uzantısı olmama ironisi
Ve eylemsizlik kuvveti artık hayati bir etken
And there is despair underneath each and every action
Each and every attempt to pierce the armour of numbness
Burning bridges becomes a habit to support
And the front line expands like there's no tomorrow
Her ama her eylemin altında bir ümitsizlik var.
Her ama her çaba uyuşukluk zırhını delmek adına.
Köprüleri yakmak destek vermek için bir adet haline gelir
Ve ön saf sanki dünyanın sonuymuş gibi genişler
I envy the maggots
Their stuff at least sticks together
Better than laudations of misinformed seers
And those are lengthy annals of shame that we work with
Gıbta ediyorum arzulara
En azından esasları bir
Dalalete uğramış kahinleri takdir etmekten iyidir
Ve onlar işbirliği yaptığımız utancın kabarık sicilleri
It's like dumping dead meat at the brink of Styx
With a barge that we made of what was left of Yggdrasil
After veterans of spiritual revolts were done with their armchairs
And I don't even remember which brink is which
Ölüleri *Stxy'in eşiğine çöp gibi atmaya benzer
*Yggdrasil'den kalanlarla yaptığımız bir mavna ile
Ruhi isyanların gazileri koltuklarıyla tamamlandıktan sonra
Ve hatırlamam bile hangi uçurum hangisi
The odour of sanctity is just refined stench of existence
Shining pearl of Augeas' crown pales in comparison
Kutsallığın kokusu yalnızca varlığın
Arıtılmış pis kokusudur
Karşılaştırıldığında, *Augeas tacının parlayan incisi sönük kalır
And there is despair underneath each and every action
Each and every attempt to pierce the armour of numbness
Burning bridges becomes a habit to support
And the front line expands like there's no tomorrow
Her ama her eylemin altında bir ümitsizlik var.
Her ama her çaba uyuşukluk zırhını delmek adına.
Köprüleri yakmak destek vermek için bir adet haline gelir
Ve ön saf sanki dünyanın sonuymuş gibi genişler
The grotesque eagles of misfortune, well fed on thanatos, sit still
It's the dignity of scavengers at the ever growing garbage dump of life
*Thanatos'la tıka basa doymuş talihsizliğin garip kartalları kımıldamadan oturur
Bu, durmadan büyüyen hayat çöplüğünde
leş yiyicilerin yüksek mevkisidir
There is something about the rigid posture of a proper, authentic blind
As if extended arms reached to pass his blindness onto others
Hakiki, gerçek bir körün sert tutumu ile ilgili bir şey var.
Sanki uzanan kollar, körlüğünü diğerlerine geçirmek ister
dipnotlar:
*Styx: Üzerine ant içilen ve kendisine girenlerin yenilmez ve
vücudunun zırh gibi olduğu, Yunan mitolojisindeki ölüler ülkesi nehri
*Yggdrasil:(Dünya Ağacı olarak da bilinir) İskandinav mitolojisinde,
kökleri çekirdeğe kadar uzanan ağaçtır. Tüm diyarları birbirlerine
bağlayan ve koruyan devasa dişbudak ağacıdır
*Augeas: Yunanca'da "parlak" olan Augeas, Kral Ellis'in oğludur
*Thanatos: Mitolojik Tanrı; Yunan mitolojisinde ölümü simgeleyen tanrıdır.
Yeraltının ( underworld ) tanrısı Hades gibi ölüm merkezli bir ilah değil
tam anlamıyla ölümün kendisidir. İnsandaki tüm yıkıcı, öldürücü dürtüleri
temsil eden Thanatos, yapıcılığı, yaratıcılığı ve sevgiyi temsil eden
Eros'un tamamen karşıtıdır
Çeviren: Şafak YALÇIN