Lost on the way, no one to blame, no one to save,
nothing to do with the way everything's changed
Lost I feel a little like a child who's lost, a little like,
(everything's changed) a lot, I didn't like all of the pain,
everything's changed
Lost, confused, a lot of it, is hard to take, and cause of it,
everything's changed I thought I'd make it through the pain
everything's changed
Given the chance I would happily dance on the grave of the one
who shows no remorse
Lost I feel a little like, a child who's lost, a little like,
(everything's changed) a lot, I didn't like all of the pain,
everything's changed
Lost, confused, a lot of it, is hard to take, and cause of it,
everything's changed I thought I'd make it through the pain
everything's changed
nothing is plain
nothing can be explained, nothing
Given the chance I would happily dance on the grave of the one
who shows no remorse
Lost on the way, no one to blame, no one to say,
nothing to do with the way everything's changed
------------------
Hiçbir Şey Açıklanamaz
Yolunu kaybetmiş, suçlanacak kimse yok, kurtarılacak kimse yok
Herhangi bir şekilde yapılacak bir şey yok her şey değişti
Kaybolmuş, kaybolmuş küçük bir çocuk gibi hissediyorum, biraz sevgi
(her şey değişti) çok, bütün bu acıyı sevmedim.
Her şey değişti
Kaybolmuş, karışık, ondan çok, alması güç, ve onun yüzünden,
Her şey değişti, onu acıdan yaptığımı düşünüyordum
Her şey değişti
Verilmiş şans, birinin mezarının üzerinde mutlu bir şekilde dans edecektim
Pişmanlık göstermeyen birinin
Kaybolmuş, kaybolmuş küçük bir çocuk gibi hissediyorum, biraz sevgi
(her şey değişti) çok, bütün bu acıyı sevmedim.
Her şey değişti
Hiçbir şey basit değil
Hiçbir şey açıklanamaz, hiçbir şey
Verilmiş şans, birinin mezarının üzerinde mutlu bir şekilde dans edecektim
Pişmanlık göstermeyen birinin
Yolunu kaybetmiş, suçlanacak kimse yok, kurtarılacak kimse yok
Herhangi bir şekilde yapılacak bir şey yok her şey değişti.