They say love can drive you crazy, my dear
Aşkın sizi delirtebileceğini söylüyorlar, tatlım
I wanna trap you in a locket, or in my pocket
Seni bir dolaba hapsetmek istiyorum, ya da cebime
So I can keep you near
Bu yüzden seni yanında tutabilirim
You know I'd never hurt you
Biliyorsun sana asla incitmeyeceğim
If you fall, I'd pick you up and I'd drink your tears
Eğer düşersen seni alacağım ve gözyaşlarını içeceğim
But how can I miss you so much when you're right here?
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?
They say good things come to those who wait
Bekleyenlere iyi şeyler geliyor derler
It's like counting in light years
Sanki ışık yıllarını saymak gibi
I'd physically live without you, but I don't want to
Fiziksel olarak sensiz yaşıyordum, ama istemiyorum
And death's never been my fear
Ve ölüm asla benim korkum olmamıştı
You can take my blood, take my bones
Benim kanımı alabilirsin, kemiklerimi alabilirsin
My heart is yours, I volunteer
Kalbim senindir, ben gönüllüyüm
But how can I miss you so much when you're right here??
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?
When you look up at a rainbow
Gökkuşağına baktığında
Do you ever wonder what's really waiting at the end?
Hiç sonunda neyin seni beklediğini merak ettin mi?
I don't want no gold, nothing's more than you
Altın istemiyorum, senden başka bir şey yok
The amount is hard to even comprehend
Miktarın anlaşılması bile çok zor
Nothing I can do, I lost control
Yapabileceğim hiçbir şey yok, kontrolü kaybettim
Something we hold on to so dear
Sadece tutunduğumuz bir şey tatlım
But how can I miss you so much when you're right here?
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?
And how at this optimal time did you just appear?
Ve en uygun bu zamanda nasıl ortaya çıkıyorsun?
Everyone under their guard is so full of shit
Herkesin kendisini koruması boktan bir durum
But you are just so sheer
Ama sen sadece çok safsın
You're my God, you're my faith
Sen benim Tanrımsın, sen benim inancımsın
On my knees, I look at you and I revere
Dizlerimde, sana bakıyorum ve tapıyorum
But how can I miss you so much when you're right here?
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?
When you look up at the cosmos
Evrene baktığında
Do you ever wonder if there's really even an end?
Gerçekten bir son olup bittiğini merak ediyor musun?
It might go on forever, like my love for you
Sonsuza dek sürebilir, sanki sana olan aşkım gibi
An amount that's hard to even comprehend
Miktarın anlaşılması bile çok zor
I won't waste my time with wonder, in apprehension, or living life in fear
Zamanımı merakla, endişe içinde, korku içinde yaşayan hayatımı boşa harcamayacağım
But how can I miss you so much when you're right here?
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?
You're my God, you're my faith
Sen benim Tanrımsın, sen benim inancımsın
On my knees, I look at you and I revere
Dizlerimde, sana bakıyorum ve tapıyorum
You can take my blood, take my bones
Benim kanımı alabilirsin, kemiklerimi alabilirsin
My heart is yours, I volunteer
Kalbim senindir, ben gönüllüyüm
But how can I miss you so much when you're right here?
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?
But how can I miss you so much when you're right here?
Ama burada olduğunda seni nasıl o kadar çok özleyebilirim?