La Lune brille et sur la mer souffle le vent en rafale sur la vieille terrasse au bord du golfe de Sorrente
Un homme serre une fille très fort sans retenir ses larmes la gorge nouée de chagrin pourtant malgré lui il chante
Je t'aime tant je t'aime passionnément et tu le sais dans le fond de moi-même je ressens ta chaleur comme jamais
Cette lumière sur la mer lui fait penser aux nuits de l'Amérique mais ce ne sont que mirages comme un sillage de bateau
Il entend dans le lointain des guitares qui jouent des romances d'hier et la Lune à travers les nuages éclaire le golfe de Sorrente
Les yeux de l'amour au fond de la nuit lui paraissent encore plus clairs il laisse échapper une dernière larme pourtant malgré lui il chante
Je t'aime tant je t'aime passionnément et tu le sais dans le fond de moi-même je ressens ta chaleur comme jamais
Puissance de la musique qui fait d'un acte banal à un coup de baguette magique un geste magistral
Le regard qu'elle jette sur lui est plein de certitude il a oublié ce qu'il était il va quitter le sud
La vie lui paraît menaçante tout comme une nuit de l'Amérique il a envie de s'accrocher encore au golfe de Sorrente
C'est peut-être la vie qui veut fuir il n'entend plus que la musique il ferme les yeux comme un enfant sans s'interroger il chante
Je t'aime tant je t'aime passionnément et tu le sais dans le fond de moi-même je ressens ta chaleur comme jamais
Je t'aime tant je t'aime passionnément et tu le sais dans le fond de moi-même je ressens ta chaleur comme jamais
Ay parlıyor ve denizin nefes alışverişlerinde Sorrento körfezinin kenarında, terasta fırtınalı rüzgarlar esiyor
Bir adam bir kızı, o gözyaşları dökerken sıkıca kavramış, (kızın) üzüntüden boğazı düğümlenmiş, (adam) şarkı söylemesine rağmen
Seni çok seviyorum, seni tutkuyla seviyorum, ve biliyorsun, içimde, sıcaklığını daha önce hissetmediğim kadar hissediyorum
Denizin üzerindeki bu ışık ona (adama) Amerikan gecelerini düşündürüyor, ama (onlar&ışıklar) bir teknenin pervanesi gibi yanılsama değiller
Uzaktan duyuyor (adam), gitarlar, dünün romanslarının çaldığı*, ve hilal şeklindeki ay Sorrento körfezinde bulutların üzerinden geçiyor
(Adamın) sevgi dolu gözleri gecenin derinliğinde, (üstelik de) net bir şekilde görünüyor, (adam) son gözyaşının düşmesine izin veriyor, kendisine rağmen, şarkı söylüyor
Seni çok seviyorum, seni tutkuyla seviyorum, ve biliyorsun, içimde, sıcaklığını daha önce hissetmediğim kadar hissediyorum
Sihrin gücü, herhangi bir sıradan eylemi yaparcasına dalgalardan yapılmış asa ile büyülü bi jest yapmak
Onu (adamı) dikkatlice izleyen, güneyden geçip gittikten sonra (kendisinin) kim olduğunu unuttuğu bakış
Hayat ona (adama) tehditkar görünüyor, sadece bir Amerikan gecesi gibi, (adam) Sorrento körfezini tekrar geçmek istiyor
Bu onun muhtemelen kaçmak istediği hayat, müziğin sesini artık duymuyor, gözlerini bir çocuk gibi kapıyor, ona "neden?" diye sorulmadan, şarkı söylüyor
Seni çok seviyorum, seni tutkuyla seviyorum, ve biliyorsun, içimde, sıcaklığını daha önce hissetmediğim kadar hissediyorum
Seni çok seviyorum, seni tutkuyla seviyorum, ve biliyorsun, içimde, sıcaklığını daha önce hissetmediğim kadar hissediyorum