I could've changed your mind
-Fikrini değiştirmeliydim
If only you told me, you told me
-Eğer bana anlatsaydın, anlatsaydın
You said you were fine
-İyi olduğunu söyledin
And we talked about me, then time had let it alone
-Ve benin hakkımda konuştuk, sonra zaman yalnız bıraktı
I never got the chance to say what you meant to me
-Benim için ne anlama geldiğini söylemek için bir şansım olmadı
And you know I don't believe
-Ve biliyorsun ki, inanmıyorum
But I guess you watch over me
-Ama sanırım beni oradan izliyorsun
It's three years on, it's not old news
-3 yıl oldu, eski haberler değil
Still coming to terms being without you
-Haal şartlar var sensiz olmak için
And I hope you watch over me
-Ve umuyorum ki beni oradan izliyorsun
And the way you died
-Ve öldüğün şekil
Did it hurt at all?
-Hiç acıttı mı?
I think of you that way
-Seni o şekilde düşünüyorum
Did it hurt at all?
-Hiç acıttı mı?
And the way you died
-Ve öldüğün şekil
Did it hurt at all?
-Hiç acıttı mı?
I think of you that way
-Seni o şekilde düşünüyorum
I don't at all
-Tam olarak değil
And I swear at times I can hear your voice
-Ve sesini duyduğum ana yemin edebilirim
Like in the mornings through the door
-Sanki sabahları kapının eşiğinde
And I can smell those cigarettes
-Ve o sigaraların kokusunu alabiliyorum
That you used to smoke at the backdoor
-Arka kapıda içtiğin
And the way you died
-Ve öldüğün şekil
Did it hurt at all?
-Hiç acıttı mı?
I think of you that way
-Seni o şekilde düşünüyorum
Did it hurt at all?
-Hiç acıttı mı?
And the way you died
-Ve öldüğün şekil
Did it hurt at all?
-Hiç acıttı mı?
I think of you that way
-Seni o şekilde düşünüyorum
Or not at all
-Ya da tam olarak değil