Off the rails I was and
off the rails
Yolun dışındaydım
I was happy to stay
Kalmaktan mutluydum
GET OUT OF MY WAY
YOLUMDAN ÇEKİL
on the rack I was "easy Meat"
Rafta "kolay ettim"
but a reasonably good buy
Ama mantıklı iyi bir maldım
a reasonably good buy
mantıklı iyi bir maldım
the Piccadilly palare
Piccadilly geçiti
was just a silly slang
Aptalca bir argoydu
between me and the boys in my gang
Ben ve çetemdekiler arasında
"so bona to vada, OH YOU
your lovely eek and
Güzel bağırışın
your lovely riah"
Güzel saçların
We plied an ancient trade
Eski geleneği yaptık
where we threw all life's
instructions away
Hayatımızın yönlerini kenara attığımız yerde
exchanging lies and digs (my way)
Değişen yalanlar ve kazmalar
well, in a belted coat
Kemerli montta
oh I secretly knew
Oh gizlice biliyordum
that I hadn't a clue
Bir fikrim olmadığını
the Piccadilly palare
Piccadilly geçiti
was just a silly slang
Aptalca bir argoydu
between me and the boys in my gang
Ben ve çetemdekiler arasında
you wouldn't understand
Anlamazsın
good sons like you
İyi oğlanlar senin gibi
NEVER DO
ASLA YAPMAZ
So why do you smile
Neden gülümsüyorsun
when you thing about Earls Court?
Earls Court hakkında ne düşünüyorsun
but you cry when you think of all
Ama her şeyi düşündüğünde ağlıyorsun
the battles you've fought (and lost)?
Savaştığın mücadeleler (ve kaybettiğin)
it may all end tomorrow
Yarın her şey bitebilir
or, it could go on forever
Ya da sonsuza dek sürebilir
(in which case; I'm doomed)
(Bu durumda lanetliyim)
it could go on forever
Sonsuza dek sürebilir