"
Such a little thing, such a little thing
Minik bir şey
but the difference it made was grave
Ama farklılığı mezardı
there you go
Gidiyorsun işte
wielding a bicycle chain
Bisiklet zinciri kullanıyorsun
oh why won't you change
Oh neden değişmezsin
cange and be nicer?
daha kibar olmazsın?
such a little thing
Minik şey
a gentle tone of kindness
Kibarlığın nazik bir tonu
or written words on paper
Ya da kağıtta yazılı sözler
- can you write?
Yazabilir misin?
How I love all of
the very simple things of life
Hayatın en basit şeylerini nasıl da seviyorum
(God's good air)
(Tanrının iyi havası)
how I love all of
the very simple things of life
Hayatın en basit şeylerini nasıl da seviyorum
such a little thing
Ne minik şey
a fumbling politeness
Beceriksiz naziklik
the difference it saved me
Farklılık beni kurtardı
wielding a bicycle chain
Bisiklet zincirini kullanıyor
"I WILL NOT CHANGE AND I WILL NOT BE NICE"
"DEĞİŞMEYECEĞİM VE NAZİK OLMAYACAĞIM"
Most people keep their brains between your legs (don't you find?)
Çoğu insanın beyni bacaklarının arasında (bulamaz mısın)
Leave me alone - I was only singing, leave me alone because
Rahat bırak beni-Şarkı söylüyordum, rahat bırak beni çünkü
I was only singing
Sadece şarkı söylüyordum
leave me alone - I was only singing, leave me alone
Rahat bırak beni, şarkı söylüyordum
you have just proved (again)
Kanıtladın (yine)
MOST PEOPLE KEEP THEIR BRAINS BETWEEN THEIR LEGS
ÇOĞU İNSAN BEYNİNİ BACAKLARI ARASINDA TUTUYOR