The Ordinary Boys
Sıradan Çocuklar
ordinary boys, happy knowing nothing
happy being no-one but themselves
ordinary girls, supermarket clothes
who think it's very clever to be cruel to you
sıradan çocuklar
mutlular hiçbir şey bilmeden
mutlular kendileri olmaktan
sıradan kızlar
marka giysileriyle
kim sana karşı zalim olmanın bu kadar zekice olacağını düşünürdü ki?
for you were so different
you stood all alone
and you knew
that it had to be so
avoiding ordinary boys
happy going nowhere, just around here
in their rattling cars
çok farklı olduğun için
hep yalnız otururdun
ve bilirdin ki
kaçınmak zorundasın
sıradan çocuklardan
vızır vızır geçen arabalarının içinde
hiçbir yere gitmeden sadece burada
mutlu olanlardan
ordinary girls
never seeing further
than the cold, small streets
that trap them
but you were so different
you had to say no
when those empty fools
tried to change you, and claim you
for the lair of their ordinary world
ve sıradan kızlar
onlara tuzak kuran bu soğuk ve küçük sokaklardan
daha fazlasını görmeden
ama sen çok farklıydın,
hayır demek zorundaydın
bu bomboş aptallar
sıradan dünyalarındaki sığınak için
sana sahip olmayı ve seni değiştirmeyi denediklerinde
where they feel so lucky
so lucky, so lucky
with their lives laid out before them
they are lucky
so lucky, so lucky
so lucky, so ...
çok ama çok şanslı hissettikleri yerde
onlardan önce de ortaya konulmuş hayatlarıyla
çok şanslılar çok ama çok şanslılar