Dog's
Here we are in confusion
Could be it's all an illusion
Who knows the times to come
The years to face, the race to run
We believe in graven image
We believe in the fight to the finish
We desire the almighty dollar
The pound of flesh, the golden collar
Lick the hand, we give our land to dogs
Here we are in the years
The blood, the sweat, the tears
Have made us bondage slaves
In a world that we never made,
The politicians lick our bones,
The tacticians, hearts of stone
They turn us against our brothers
Make us fight and kill each other
Locked in lust we put our trust in dogs
Here we are again,
The dead still look the same
Who cares they're soon forgotten
Nobody loves corpse that's rotten
Your fathers, mothers, daughters, sons
Have been taken by the chosen ones
But don't forget you made the choise,
You made your mark, you raised your voice,
They're all the same, you're all to blame
You're dogs
Köpekler
Çılgın olmalısın ve gerçekten ihtiyacın olmalı.
Parmak üçlarının uçlarında uyumalısın ve sokağa çıktığında
Ayırt edebilmelisin kolay avı gözlerin kapalı.
Ve sonra sessizce sürüklenerek rüzgarla birlikte gözden yitene dek,
Saldırmalısın tam anında düşünmeksizin.
Ve bir süre sonra, onları etkilemeye çalışabilirsin,
Örneğin bir kulüp gravatı ve sert bir el sıkış,
Gözlerinde emin bir bakış ve sahte bir gülümseme.
Güvenmeli sana yalan söylediğin insanlar
Böylece sırtlarını döndüklerinde
Bıçağı saplamak için fırsat geçecek eline
Sürdürmelisin bir gözünle omzunun üstünde geriye bakmayı.
Biliyorsun yaşlandıkça gitgide daha da zor olacağını.
Ve en sonunda, herşeyini toparlayıp güneye uçacaksın,
Kafanı kuma gömeceksin,
Tıpkı yaşlı ve kederli bir adam gibi,
Yapayalnız ve kanserden ölmek üzere olan.
Ve kontrolünü yitirdiğinde, ne ettiysen onu biçeceksin.
Ve korku büyüdükçe kan pıhtılaşır ve taşa dönüşür.
Ve artık çok geçtir kurtulmak için eskiden taşıdığın güçlü imajdan.
Öyleyse iyi bat, aşağı inerken yalnız başına.
Sürüklenerek bir taş ile.
İtiraf etmeliyim kafamın biraz karışık olduğunu.
Bazen bana sanki yalnızca kullanılıyormuşum gibi geliyor.
Uyanık kalmalıyım, çabalayıp silkinmeliyim beni saran bu sıkıntıdan
Vazgeçersem eğer davamdan,
Nasıl bulabilirim çıkışı bu labirentin içinden?
Sağır, dilsiz ve kör, inanmış gibi görünmeyi sürdür
Herkesin kurban edebileceğine
Ve hiçkimsenin gerçek bir dostu olmadığına,
Ve yapılması gereken şeyin, kazananı dışlamak olduğunu sanıyorsun,
Ve herşey çıplak güneşin altında gerçekleşti,
Ve sen yürekten inanıyorsun herkesin katil olduğuna.
Acılarla dolu bir evde doğmuş olan,
Hayranlarına küfretmeyi öğrenen,
Cahil hizmetkarlar tarafından incitilen,
Tasma ve zincire uyum sağlamış olan,
Tribünde kendisine yer ayrılan,
Sürüsünden ayrılan,
Evinde kendini bir yabancı gibi hisseden,
Sonunda karaya oturan,
Telefonunun başında ölü bulunan,
Ya da taşla aşağı sürüklenen.