Staring at my rearview wondering how I made it out
Nasıl başa çıktığımı merak ederken arka pencereden bakıyorum
Took the road less traveled giving, thanks to the gravel that got me here
Zor yolu seçtim, beni buraya getiren çakıl taşlarına teşekkür ederim
I couldn't shed no tears through the pain and the suffering
Acıyla ve çileyle başa çıkarken gözyaşı dökemezdim
Why bother now
Şimdi neden dökeyim
Didn't waste my time on it
Zamanımı buna harcamadım
They're just tears gone bad
Çürümüş gözyaşları sadece
Momma working long hours round the clock, just trying to make it work
Annem saatlerce çalışıyor, altından kalkmaya çalışıyor
Daddy had a choice between us and a bottle and we ended up packing our bags
Babam bir şişe ve bizim aramızda seçim yaptı, biz de eşyalarımızı topladık
Now he's trying to reach out don't need a grown man struggling
Şimdi (bize) ulaşmaya çalışıyor, boğuşup duran bir yetişkine ihtiyacımız yok
Don't bother now
Neden şimdi canımı sıkayım
Didn't make me drown poppa, these just tears gone bad
Babam beni dağıtamadı, bunlar sadece çürümüş gözyaşları
There were times I was lost and no one looked for me
Kaybolduğum ve kimsenin beni aramadığı zamanlar oldu
And I've been caught by the law
Ve polis tarafından yakalandım
They threw that book at me
O kitabı bana attılar
Lord I must have an angel watching over me
Tanrım, beni izleyen bir meleğim olmalı
Wouldn't let me drown in them
Onları boğmama izin verme
Tears gone bad
Gözyaşları çürüdü
There were times I was lost and no one looked for me
Kaybolduğum ve kimsenin beni aramadığı zamanlar oldu
They told me I couldn't fly with these broken wings
Bu kırık kanatlarla uçamayacağımı söylediler
Just look at me, tears don't last
Bak bana sadece, gözyaşları akıp durmaz
Now look at me, I'm here at last
Bak bana şimdi, buradayım sonunda