Perfection, a world apart we are
Bright star and the eye
...I am
Mükemmeliyet, ayrı bir dünya biz
Parlak yıldızız ve göz
...Benim
Riding the tides. Crux... Astral grace
Down silver locks to cosmic crossings
How far have i come?
Dalgalara bineriz. Kördüğüm... Yıldız zerafeti
Mahzun gümüş kozmik kesişimle birleşir
Ne kadar uzağa geldim?
As saturn devours, of mind-streams' oddity
Rift wrought souls rupture, rippling...
All shackles have now fallen, nebulae horses pulse on
Can i feel?
Satürn, zihin akarsularının garipliğini yerken
Yarıkla işlenmiş ruhlar kopuyor, dalga dalga yayılıyor...
Bütün zincirler düştü artık, Nebula atlarının nabzı atıyor
Hissedebilir miyim?
Locked within Pandora's music box
Watching from the portal of i
Baying through woven soundscapes
A black dog lays at my feet... Oblivion...
Pandora'nın müzik kutusunun içinde kilitli
I portalından seyrediyor
Örülmüş ses antenleriyle havlıyor
Siyah bir köpek ayağımın dibinde uzanmış... Unutulma...
Cold, celestial brilliance
The canvas unframed, elation
Circus of radiant motion, alive
Soğuk, göksel parlaklık
Tuvalin çerçevesi çıkarılmış, kıvanç
Parlak hareket sirki, canlı
A handful of earth... The only reminder
Majesty, take my hand
Bir avuç toprak... Tek yadigar
Haşmetmeap, elimi tutun
We weep to believe, where only dreams have witnessed beyond
We weep to believe, where only dreams have...
İnanmak için ağlıyoruz, sadece hayallerin, öteye şahit olduğu yerde
İnanmak için ağlıyoruz, sadece hayallerin...