Out on the trans-Canada highway
Değişik-Kanada otoyolunda
There was a girl
hitchhiking with her dog
Köpeğiyle otostop çeken bir kız vardı
Fireflies buzzin' round her head
Ateş böcekleri kafasının etrafındaydı
Like candles in the fog.
Siste mumlar gibi
He was three miles down the road
3 mil ötedeydi
Tryin' to stay up,
Ayakta durmaya çalışarak
but he knew that he couldn't
Ama yapamayacağını biliyordu
She was looking
for a ride through the night
Gece boyu bir sürüş arıyordu
But out there, who wouldn't.
Ama orada kim istemezdi
They were bound for glory
Şana mecburlardı
Bound for living on the edge
Sınırda yaşamaya
They were bound for each other
Birbirlerine mecburlardı
Like two comets heading for a bed.
İki kuyruklu yıldızın yatağa gidişi gibi
She had a new way of living
Yeni bir yaşama yönü var
New way of looking at life
Hayata bakış açısı yeni
He had an
'84 International and two kids
84 yılının uluslararası ve iki çocuğu vardı
He left back home with his wife.
Evde karısını bıraktı
He was tired of
writin' letters to himself
Kendine mektup yazmaktan bıkmıştı
And living in the dark
Ve karanlıkta yaşamaktan
She was open to suggestions
Önerilere açıktı
And some say
she had a broken heart.
Ve bazıları kırık kalbi olduğunu söylüyor
He had everything he wanted
İstediği her şey vardı
'Til it all
turned out to be a job
Her şey iş olana kadar
One fallen asleep trucker
Bir uykuya dalan kamyoncu
And a girl
hitchhiking with her dog.
Ve köpeğiyle otostop çeken kız
They were bound for glory
Şana mecburlardı
Bound for living on the edge
Sınırda yaşamaya
They were bound for each other
Birbirlerine mecburlardı
Like two comets heading for a bed.
İki kuyruklu yıldızın yatağa gidişi gibi
She had a new way of living
Yeni bir yaşama yönü var
New way of looking at life
Hayata bakış açısı yeni
He had an
'84 International and two kids
84 yılının uluslararası ve iki çocuğu vardı
He left back home with his wife.
Evde karısını bıraktı
Out on the trans-Canada highway
Değişik-Kanada otoyolunda
There was a girl
hitchhiking with her dog
Köpeğiyle otostop çeken bir kız vardı
Fireflies buzzin' round her head
Ateş böcekleri kafasının etrafındaydı
Like candles in the fog.
Siste mumlar gibi
When that heat hit the blankets
They were looking
for love at second sight
Just starin' in each others' eyes
Findin' it in the mornin' light.
They were bound for glory
Şana mecburlardı
Bound for living on the edge
Sınırda yaşamaya
They were bound for each other
Birbirlerine mecburlardı
Like two comets heading for a bed.
İki kuyruklu yıldızın yatağa gidişi gibi
She had a new way of living
Yeni bir yaşama yönü var
New way of looking at life
Hayata bakış açısı yeni
He had an
'84 International and two kids
84 yılının uluslararası ve iki çocuğu vardı
He left back home with his wife.
Evde karısını bıraktı
Bu çeviri, ceviri.alternatifim.com'a aittir.