Two-headed boy
All floating in glass
The sun it is past
Now it's blacker than black
I can hear as you tap on your jar
I am listening to hear where you are
I am listening to hear where you are
İki kafalı çocuk
Her şey camların üzerinde yüzüyor
Güneş battı
Şimdi hava kapkaranlık
Kavanozuna vurunca çıkan sesleri duyabiliyorum
nerede olduğunu anlamak için dinliyorum
nerede olduğunu anlamak için dinliyorum
Two-headed boy
Put on Sunday shoes
And dance round the room to accordion keys
With the needle that sings in your heart
Catching signals that sound in the dark
Catching signals that sound in the dark
iki kafalı çocuk
pazartesi ayakkabılarını giymiş
ve odanın etrafında notalara uygun bir şekilde dans ediyor
Kalbinde şarkı söyleyen iğneyle birlikte
Karanlıkta ses çıkaran sinyalleri yakalıyor
Karanlıkta ses çıkaran sinyalleri yakalıyor
We will take off our clothes
And they'll be placing fingers through the notches in your spine
And when all is breaking everything that you could keep inside
Now your eyes ain't moving now
They just lay there in their climb
Kıyafetlerimizi çıkaracağız
Ve kıyafetlerimiz omurgandaki çentiklerde yer alacaklar
ve içinde sakladığın her şeyi kıracaklar hepsi
Gözlerin hareket etmiyor şuan
yerlerinde öylece duruyorlar
Two-headed boy
With pulleys and weights
Creating a radio played just for two
In the parlor with a moon across her face
And through the music he sweetly displays
Silver speakers that sparkle all day
Made for his lover who's floating and choking with her hands across her face
İki kafalı çocuk
Makaralar ve ağırlıklarla
Sadece ikisi için çalan bir radyo yaratıyor
Akustik bir gitarla ve onun yüzündeki ay ışığıyla
Ve müziği baştan sona ortaya çıkarıyor
Gümüş hoparlör tüm gün parıldıyor
bunlar onun yüzen ve kendi yüzünün karşısında kendi elleriyle boğulan
sevgilisi için
And in the dark we will take off our clothes
And they'll be placing fingers through the notches in your spine
And when all is breaking everything that you could keep inside
Now your eyes ain't moving now
They just lay there in their climb
Ve karanlık çöktüğünde Kıyafetlerimizi çıkaracağız
Ve kıyafetlerimiz omurgandaki çentiklerde yer alacaklar
ve içinde sakladığın her şeyi kıracaklar hepsi
Gözlerin hareket etmiyor şuan
yerlerinde öylece duruyorlar
Two-headed boy
There's no reason to grieve
The world that you need is wrapped in gold silver sleeves
Left beneath Christmas trees in the snow
I will take you and leave you alone
Watching spirals of white softly flow
Over your eyelids and all you did
Will wait until the point when you let go
iki kafalı çocuk
yas tutmaya gerek yok
gümüşi altın bileziklerle çevrilmiş ihtiyacın olan dünya
Noel ağaçları karın altında terk edilmişler
seni alacağım ve seni yalnız bırakacağım.
beyaz yumuşak akıntının sarmalını izliyor,
Göz kapaklarının üstündeki ve yaptığın her şeyi.
Senin vazgeçeceğin ana kadar bekliyor