End of All Hope (Tüm Ümidin Sonu)
It is the end of all hope (Bu tüm ümidin sonu)
To lose the child, the faith (Çocuğu, inancı kaybetmek)
To end all the innocence (Bütün masumiyeti sona erdirmek)
To be someone like me (Benim gibi biri olmak)
This is the birth of all hope (Bu tüm ümidin başlangıcı)
To have what I once had (Benim bi zamanlar sahip olduğum şeye sahip olmak)
This life, unforgiven (Bu hayat, affedilemez)
It will end with a birth (Bir doğumla sona erecek)
No will to wake for this morn (Bu sabaha uyanmak için inancım yok)
To see another black rose born (Bir başka siyah gülün doğuşuna şahit olmak için)
Deathbed is slowly covered with snow (Ölüm yatağı usulca karla kaplanıyor)
Angels, they fell first but I'm still here (Melekler, önce onlar düştü, ama ben hala buradayım)
Alone as they are drawing near (Onlar yaklaşırken yalnızım)
In heaven my masterpiece will finally be sung (Cennette başyapıtım nihayet söylenecek)
Wounded is the deer that leaps highest (En yükseğe şahlanan geyik yaralıdır)
And my wound it cuts so deep (Ve benim yaram çok derin)
Turn off the light and let me pull the plug (Işığı kapatın ve izin verin fişi çekeyim)
Mandylion without a face (Yüzü olmayan bir Mandylion*)
Deathwish without a prayer (Duasız bir ölüm dileği)
End of hope (Ümidin sonu)
End of love (Sevginin sonu)
End of time (Zamanın sonu)
The rest is silence (Gerisi sessizlik)