The Fragile
Kırılgan
She shines
O parıldıyor
In a world full of ugliness
Çirkinliklerle dolu bir dünyada
She matters
O önemli
When everything is meaningless
Herşey anlamsızken
Fragile
Kırılgan
She doesn't see her beauty
O kendi güzelliğini görmüyor
She tries to get away
O uzaklaşmaya çalışıyor
Sometimes
Bazen
It's just that nothing seems worth saving
Hiçbirşey kurtarılmaya layık gözükmüyor
I can't watch her slip away
Onun kayıp gidişini izleyemiyorum
I won't let you fall apart (x4)
Dağılmana izin vermeyeceğim
She reads the minds of all the people as they pass her by
O yanından geçen tüm insanların aklını okuyor
Hoping someone can see
Birisinin görebileceğini umarak
If I could fix myself i'd –
Eğer kendimi düzeltebilseydim ben-
but it's too late for me
ama benim için çok geç
I won't let you fall apart (x4)
Dağılmana izin vermeyeceğim
We'll find the perfect place to go where we can run and hide
Gidilecek en mükemmel yeri bulacağız koşup saklanabileceğimiz
I'll build a wall and we can keep them on the other side
Bir duvar inşa edeceğim ve biz onları duvarın öbür tarafında bırakabiliriz
...but they keep waiting
...ama onlar beklemeye devam eder
...and picking and picking and picking and picking...
...ve kazarlar ve kazarlar ve kazarlar ve kazarlar ...
It's something I have to do
Bu yapmak zorunda olduğum birşey
I won't let you fall apart
Dağılmana izin vermeyeceğim
I was there, too
Ben de oradaydım
I won't let you fall apart
Dağılmana izin vermeyeceğim
Before everything else
Diğer herşeyden önce
I won't let you fall apart
Dağılmana izin vermeyeceğim
I was like you
Ben senin gibiydim
I won't let you fall apart
Dağılmana izin vermeyeceğim