You've been a juvenile
Çocuk gibiydin
With a dolphin smile
Yunus gülğmsemesiyle
With no elbow room
Dirsek odası olmadan
With your body in bloom
Açılmış bedeninle
You've had your little backyard
Arka bahçen vardı
Protected by big walls
Büyük duvarlarla korunmalı
You didn't dare look over
Üzerinden bakmaya cesaret edemedin
'Cause you've been too small
Çünkü çok küçüktün
Now you're finally sixteen
Artık sonunda 16 yaşındasın
And you're feeling old
Ve yaşlı hissediyorsun
But they won't believe
Ama sana inanmazlar
That you've got a soul
Bir ruhun olduğuna
'Cause you're only sixteen
Çünkü sadece 165 yaşındasın
And you're feeling real
Ve gerçek hissediyorum
But you can't seem to cop a feel
Ama bir his yakalamayı bilmiyorsun
Why do they have to force us
Bizi zorlayacak neleri var
Through this metamorphose
Bu metamorfozda
Little butterfly
Minik kelebek
No matter how you try
Ne kadar denersen dene
You'll be segragated
Ayrılacaksın
You're gonna be closed off
Kapanacaksın
You're callow and you're green
Acemisin ve yeşilsin
'Cause you're caught between
Çünkü arasında kaldın
You're only sixteen
Sadece 16 yaşındasın
Try to cross the line
Çizgiyi aşmayı dene
But your little wings are intertwined
Ama minik kanatların sarmaşık gibi
You're only sixteen
Sadece 16 yaşındasın
And you're such a tease
Ve dikkat dağınığısın
And there's nothing you do
Ve yaptığın bir şey de yok
That can really please
"These children
Bu çocukları memnun edebilecek
They're not really bad most of them
Çok da kötü değiller çoğu
They're just products
Ürünler
Of rotten neighborhoods
Çürük komşuların
And bad family situations"
Ve kötü aile durumlarının
You know you can forsake it
Vazgeçebilirsin biliyorsun
So sit back and take it
Arkana yaslan ve al
You see you're not just ripe
Sadece bir ergin değilsin görüyorsun
So don't try and fight that
Deneme ve savaş
You're only sixteen
Sadece 16lıksın
You wanna catch a peek
Bir dikizlemek istiyorsun
But they look at you
Ama sana bakıyorlar
Like you're such a freak
Deliymişsin gibi
Well, you're only sixteen
Sadece 16lıksın
With a lot to say
Söyleyecek çok şeyi olan
But they won't give you
Ama sana vermezler
The time of day
Bir gün
You're only sixteen!
Sadece 16lıksın! x3
You poor little thing
Minik zavallı şey